Yazı kategorisi: Okul Öncesi - 3+

Dikenli Lastik Toplar Ormanda Ne Arar?: Kirpi Mirpi’nin Kaybolduğu Gün

Ben ilkokuldayken (ki biraz eskidir tevellüdüm) evde hayvan bakmak ders kitaplarında yer bulabilen bir konu değildi. Soba başında uyuklayan kediler, bahçedeki kulübede havlayan köpekler, hane halkının görevlerinin şaşmaz nizamla sunulduğu görsellerde yer bulsa da belletilirdi ki, hayvan dediğin ormanda yaşar.

Hayat bilgisi kitaplarında hayvan dediğin ormanda yaşar, etinden sütünden faydalanmada mahir olduklarımız hariç, diye düzeltmeli belki de. Temas etme ihtimaliyle fayda sağlama tutkusu birleşince de köy ya da çiftlik hayatının anlatıldığı bölümlerdeki hayvanları; inekleri, koyunları, tavukları, keçileri ve balıkları bittamam öğrensek de ormanda yaşayan hayvanlar döne dolaşa ayı, aslan, zürafa oldu.

Yerlerde sürünerek yaşayanların, daldan dala hoplayıp gezenlerin adları da hep bir elin parmağını geçmeyecek sayıyla sınırlıydı.  Şehirli çocukların ormanların derinlerinde gezinmesi için hayat bilgisi ders kitabından fazlasını okuyabilmesi gerekliydi. Yarasası kirpisi neyse, onlar kolaydı da kuyruksüreni, galagoyu tanımak biraz mesai gerektiriyordu. Neyse ki artık hayatı bilgisini sunan kitaplardan fazlasıyla öğreniyoruz, ormandaki hayvanlar ilk beş listesinde torpil dönmüyor.

Büyük Orman, o kitaplardan birinin mekânı. O ormanda beş iyi arkadaş var, kimi gündüz yaşar kimi gece. Belki farklı farklı şeyler yemeyi severler, belki de hep aynı şeyi, bilemeyiz. Biz bilemeyiz, ama bilir Kırkayak Kırmızıayak, konuşturur mutfakta hünerini, donatır sofrayı, çoğaltır neşesini. Sandalyelerde zürafa, yarasa, kurbağa; masa başında kırkayak, önünde bir tabak. Kulakları kapıda, Kirpi Mirpi’nin aralarına katılmasını bekliyorlar. Zaman geçiyor, gelmiyor Kirpi. Çıkıp aramaya başlıyorlar, bulunmuyor Kirpi. Ona sor, buna sor; sağa bak, sola bak… Türlü komşuyla karşılaşıyorlar, arama ekibi büyüdükçe büyüyor, merak da öyle elbette. Kirpi Mirpi, minik dostum, neredesin?

Kirpi Mirpi’nin Kaybolduğu Gün, bir orman kitabı. Bu cümleyi kitabın temasından söz etmek için kurmadım. Bir orman kitabı, çünkü ağaç kovuklarından yüksek dallara, çukurlardan göklere geziniyor, her adımda bir hayvanın konuğu. Kirpi Mirpi’yi arayanların sayısı artıkça görüp öğreniyor okuru, kim nerede yaşar, kim gündüz uyur, kim gece uçar; hangi hayvanın meziyetidir tırmanmak, hangisi koku almada üstat? Bir ansiklopedi maddesiymişçesine öylece durmuyorlar yerlerinde hem, arkadaşları için kaygının, onu bulmak için kurulan dayanışmanın parçası hepsi. Bir de kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamaya ant içmiş gibi tüketen insanlığın bencilliğinden çok şikâyetçiler, evlerine neler yaptığımızı görmek isteyenler Sincap Pamuk’un Acayip Şeyler Müzesi’ne davetliler!

Yasemin Temizarabacı Yıldırmaz’la yüksek lisans tezinden kitaplaştırdığı Ütopyanın Kadınları, Kadınların Ütopyası*  ile tanışmıştım. Hayalin, gerçeğin ötesinin, yeni dünyalar kurgulamanın -tıpkı her şey gibi, evet- erkeğe mıhlandığı düzende, Antik Yunan’dan bugüne ütopyalarda toplumsal cinsiyetin izlerini sürüyordu kitap, bayılmıştım. Bugün kaleme aldığı çocuk kitaplarından biri, bir orman dayanışması aracılığıyla selam gönderiyorum kendisine.

Kirpi Mirpi’nin Kaybolduğu Gün, Yasemin Temizarabacı Yıldırmaz tarafından yazılıp Ece Zeber tarafından resimlenmiş. Zeber’in çizgilerinin, hayvanların yüzlerindeki merak, endişe ve neşenin sayfalardan taştığını; okurunu pastalı, tartlı, rengârenk bir hayvanlar atlasına, cıvıltısı bol bir orman tiyatrosuna çağırdığını söyleyerek bitiriyorum. Kitabın yayıncısı Yapı Kredi Yayınları.

* Ütopyanın Kadınları, Kadınların Ütopyası, Sel Yayınları.

Yorum bırakın