Sihirli Hayvanlar Okulu’nun sevimli üyelerinden kutup ayısı Mörfi’nin öyküsü bu. Mörfi, hayvan ve insan arkadaşlarının yardımıyla gizem çözmeyi çok seven bir dedektif. Kimi zaman bir mutfakta kayıp kurabiyelerin kimi zaman da bir müzede çalınan tabloların peşinde. Yeni macerasında da sokaklarda kaybolan opera biletlerini arıyor.
Dedektiflik ince hamlelerin işidir diye düşünüp Mörfi’nin kocaman bedeniyle mesleğine uygunluğunu sorgulamayın. Evet, dedektiflik ince hamleler ve keskin zekâ gerektirir ve Mörfi bu iş için yaratılmış gibidir!




Mörfi ve arkadaşlarının okulunun öyküsü, Sihirli Hayvanlar Dükkânı’nın sahibi Bay Mori’nin öğrencilere birer hayvan armağan etmeye karar vermesiyle başlıyor. Bay Mori, hangi hayvanın hangi çocuğa uygun olduğunu çok iyi bildiğinden, hayli sıradan bir okulun gündemi sincaplar, tilkiler, kaplumbağalarla gelen neşenin koridorlardan taşmasıyla değişiyor. Hayvan dostlarının yeteneklerine önce şaşırıp sonra hayran kalan öğrencilerin onlarla kurduğu bağ sayesinde maceraların biri diğerini kovalıyor. Sihirli Hayvanlar Okulu Opera Biletlerinin Gizemi, bu maceraların sanatseverlisi. Maceranın başladığı gün Mörfi, etrafında mirketler, pelikanlar ve omzunun üzerinden eksilmeyen görev arkadaşı saksağan Pinki ile Sihirli Hayvanlar Evi’ni temizlemekte. Bay Mori ise akşam kardeşi Meri ile operaya gideceği için giysilerini hazırlamakta. Dışarıda rüzgâr, yerde süpürge, hayvanların ellerinde temizlik bezleri, ortada bir ütü masası… Kargaşa tavanda. Ama Sihirli Hayvanlar Evi’nde neşeli canlı sesleri ve peşleri sıra gelen kargaşa izleri sevilir, İda, Benni ve sihirli hayvanlarının ziyaretine bu yüzden pek seviniliyor. Sonra da durmuyor kapı, türlü sebeple çalınıp duruyor. Yeni misafirler, teslim edilecek paketler, ihtiyaç duyulan nesneler, şunlar ve bunlar. Ahalinin eli tokmakta, gözü sokakta kalıyor bir süre. Ve bunca kargaşanın ortasında kalakalıyor Bay Mörfi üzüntüyle çünkü opera biletleri kayıp!

İşte bu tam Mörif’ye göre bir gizem. Yanına alıp arkadaşlarını düşüyor izlerin peşine. Elde büyüteç, zihinlerde sorular, ev ev, sokak sokak gezintiler. İhtimalleri eliyor ve yenilerini yazıyorlar listelerine. Bazen sonuca yaklaştıklarına emin oluyorlar, bazen başladıkları yere döndüklerini hissediyorlar. Meri’nin saçlarındaki aklar da neyin nesi? Yılan Aşanti neyle suçlanıyor? Toz canavarının kargaşadaki rolü ne? Kapıyı çalanlardan kimler doğruyu söylemiyor? Camdan görünen süslü zarfın sırrı ne? Ve sevgili okur, biraz pasta yer misin? Bunun gizemle ne alakası var deme sakın! Olmasa Mörfi “Yeşil turşular aşkına!” diye şaşırır mı hiç?



Sihirli Hayvanlar Okulu, okumaya yeni başlamış kitap severler için hazırlanmış bir seri. Yalnızca seçilen fontlar, sayfa düzeni gibi teknik yaklaşımlar açısından değil, öykü gelişim süreçlerinin okurun yaş grubuna göre düzenlenişi; kişilerin zaman ve mekânlarla ilişkilendirilişi, macera aşamalarının ayrı başlıklarda sunuluşuyla takibin kolaylaşması gibi detaylar da sancılı bir pratik dönemi için neşeli yol arkadaşlığı imkânı sunuyor. Sihirli Hayvanlar Okulu’nun ilginçliği ile gizem çözme merakının bir araya gelişinin okuma isteği uyandırmada etkili olabileceğini düşündüm seriyi incelerken. Kitabın sonunda yer alan özet ve heceleme bulmacaları da macerayla okuma alıştırmasını birleştirmeye katkı sunuyor. Bu komik macerada Mörfi’nin izinde gezinen okurun, akıl yürütme, verileri düzenleme, liste takibiyle ilerleme alıştırmaları yapması da kaçınılmaz.
Sihirli Hayvanlar Okulu Opera Biletlerinin Gizemi, Margit Auer tarafından yazılıp Nina Dulleck tarafından resimlenmiş. Zeynep Alpaslan’ın çevirdiği kitabın yayıncısı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.