Yazı kategorisi: Genel

Kim Söylemiş Beni Ejderha Olmuşum Diye? Kim Görmüş ama Kim, Balık Adam’ı Öptüğümü?: İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek

Ben kitap standının ardında çocuklar da önündeyken ettiğimiz sohbetlerin tadı damağımda kalıyor hep. Bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum, kıkırdıyorum, bir kitap bir kitaptan başka ne çok şey olabiliyormuş diye düşünüyorum, kıkırdıyorum, iki soruyla hayal gücüme roket takılıyor, kıkırdıyorum. Macerayı öyle bir yere doğru eğip büküyorlar ki, bu bir yetişkinin aklına gelemezdi zaten demekten alıkoyamıyorum kendimi.

Bu sohbetlerin bir de ebeveyn desteklisi oluyor tabii, onun tadını da çok seviyorum desem… Diyemem. Zira ebeveynlerin büyük kısmı -evet, maalesef, hâlâ- kitaptan mucizevi beklentiler içinde ve sanırım bu beklentilerin en hacimlisi, ‘aklı başında şeyler’i belletme görevi. “Ablası derslerine de yardımcı olsun.”, “Bizimki hiç okumuyor, okumayı sevdirsin, ama çok da resimli olmasın.”, “Korkutucu şeyler olmasın içinde, zaten korkak.”, “Kardeş kavgasıyla ilgili kitap var mı?” Bu liste uzar gider. Ama sonra o şahane soru gelir, anında dağıtır içimdeki bunaltıyı: “Abla, bu kitapların en eğlencelisi hangisi?”

Bu soru üzerine çocuk kitabı seven dostlarla bolca konuşuyoruz, kimisi çocukların kitapların içerikleri, temalarıyla ilgilenmediğini, onları eğlenceli vakit geçirecek oyuncaklar olarak kavradığını düşünüyor. Oyuncağın anlamlarını da gayriciddilik üzerinden küçümseyen bu bakış benim çok uzağımda, bir çocuk, kitabıyla pekâlâ çok eğlenmek de isteyebilir, kitapla bundan başka temaslar da kurabileceğini zamanla öğreneceğinden umudumu kesmem. Çünkü çocukların hayal gücü, her türden yetişkin hizalama çabamıza karşın, üçlü beşli toplar döndüren bir jonglör gibidir bence biraz da.

Bu benzetmeyi bir soru kovalar sonra, çocuk zihninde değme bilimkurgu filmine taş çıkaracak senaryolar yazarken okuduğu kitaptan elfler, ufolar, armadillolar fırlamasından daha doğal ne var? Ödevlerini yapamayışını “Dev sürüngenler mahallemizi istila etti.”, “Ünlü bir yönetmen, yeni filmini çekmek için odamı kullanmak istedi.”, “Vikingler’in saldırısına uğradık.”, “Hapishaneden kaçmış birkaç suçlu odamda saklandı ve gitmek bilmediler.” gibi her biri birinden yaratıcı sebeplerle anlatan yaşıtının başrolde olduğu kitapları hangi çocuk sevmez? Ayrıca böyle olağandışı ödev yapamama sebeplerinin her daim mümkün olduğuna inanan insanlar iyi ki var, aksi halde hece fişlerini yediğim ablamın öğretmeni, onun mahcubiyetine asla kanmazdı!

Asi bir robot evimizi yerle bir etti.” cümlesini, işlerimi vaktinde teslim edemediğim zamanlarda kullanmak üzere heybeme attığım Ödevimi Yapmadım Çünkü Acayip Şeyler Oldu, Okuldaki Hayalci Dizisi’nin ilk kitabı. Onu Gelirken Çok Komik Şeyler Oldu, İnanılmaz Yaz Tatilim Hakkındaki Gerçek, Müzede Çok Komik Şeyler Oldu ve İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek izliyor. Aslına bakarsanız masanın başına oturduğumda bu son kitap hakkında yazmak vardı aklımda, sonra seriyi neden böyle çok sevdiğimi düşünmeye başladım, pek çok yanıt buldum ve yanıtlarımı yazarken kitapları yeniden okumaya daldım. Okudukça keyfine vardım koridorlarında ahtapotlar salınan bir okulda gezindiğim gerçeğinin. Evet, gerçeğinin. İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek, Henri’nin sonu en sürprizli macerası bence, eh şaşmanın da hayal gücüne şapka çıkarmanın da sınırı yok…

İçinde kaybolunan kütüphaneleri, dev akvaryumlardaki sınıf hayvanları, şeffaf tüplerden asansörleri, püreler fırlatan dev yemek makineleri, balık adamların gezindiği havuzu ve ağaç-lunaparkıyla her öğrencinin hayali bu okul. Ve çözüme kavuşacak bir dolu gizem var elbette! Üzerinde çalışılan gizli deney neyin nesi, müdürün meşguliyeti neydi, temizlik odasının açıldığı yer neresi? Ve öğretmenler odası, orada neler olduğunu kim bilebilir ki? İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek, dizideki diğer kitaplar gibi en sıradışı anları, kişileri, oluşları; her sayfayı okurunu bir köşesine ışınlayacak denli detaylı çizimleriyle gerçek kılıyor yine. Beden öğretmenlerimiz bir sınıf dolusu öğrenciyi tek seferde havaya kaldırabilir, ufolar da okul servisi olabilir. Çünkü… Neden olmasın ki?

Dizinin pek çok seveni olduğunu biliyorum, üzerine uzunca yazmayacağım bu yüzden. Gerçeği karelerden, dikdörtgenlerden çıkarıp uzay boşluğuna, ejderha kanadına, etobur bitkilerin yapraklarına serpen kitaplarımız çok yaşasın!

Başladığım yerden bitirmek isterim. Kitapları yeni bilgiye dair verim alma işleviyle değerlendirenler bu seriyi okurken sanat akımlarından kafadanbacaklılara, Robin Hood’tan kutup hayvanlarına dek pek çok konu üzerine konuşup araştırma yapabilirler dilerlerse. Ama ben en çok “Abla, bu kitapların en eğlencelisi hangisi?” sorusuna yanıt vermekten dolayı mutlu olacağım. En eğlencelisi… Mesela… İşte bu kitaplar gibisi!

İnanılmaz Okulum Hakkındaki Gerçek, dizideki diğer kitaplar gibi Davide Cali tarafından yazılıp Benjamin Chaud tarafından resimlenmiş. Alara Beykan tarafından dilimize kazandırılan kitapların yayıncısı Günışığı Kitaplığı.

Başlıktaki sorular Orhan Veli’nin Dedikodu şiirinden ilhamla yazıldı, selam olsun.

Yorum bırakın