Okurun kitapla kurduğu bağın zamana yayılışı, yıllar içinde dönüşmesi hakkında çok fazla söz söylenmiştir muhakkak. Kıymetli olanın hayatın farklı devirlerinde okunsa da hep aynı tadı veren kitaplar olduğunu söyleyenler olmuştur. Asıl güzelliğin, kitabın anlamlarının okurla birlikte büyüdüğünü görmek, her okumada farklı şeyler düşünmeye kapı aralamak olduğunu savunanlar da az değildir muhakkak. Kitapla okurun devirleri arasındaki ilişki, yeni okuma hâlleri üzerine çok söz vardır hasılıkelam fakat ben bu yazıda onlardan birine atıfta bulunmak yerine, Çarpık Ev ile bağımı anlatacağım. İnsan değişir, kent değişir, dönem değişir. Peki ya çocukluk?
Okumaya devam et “Dev Fanuslardan Gizemli Bahçelere Açılan Kapı: Çarpık Ev”Etiket: çocuk edebiyatı
Yaşasın İsyan Eden Ayılar : Dikkat İnsan Çıkabilir!
Uyuyordu mağarasında Bozayı, henüz kış uykusunda olma vaktiydi ne de olsa. Sonra sesler çalındı kulağına, sonra yenileri, gövdesi uyumaya meyletse de kulaklarında çınlayan “Daangg!”lar, “Klankkk!”lar, ”Çotannnk!”lar ve nicesi izin vermedi yatağına dönmesine. Eşi Kestane ve yavruları Kocaoğlan ile Ballıböcüş de uyandı uykularından. İşte bu kötü haberdi çünkü bilirsiniz ki, türünden bağımsız olarak zamansız uyanan her yavru huysuz olur.
Okumaya devam et “Yaşasın İsyan Eden Ayılar : Dikkat İnsan Çıkabilir!”Tepemdeki Huzursuz Baykuş Susmayınca: Görünmez Uli
Sayılarla aram pek hoş değildir. Bunu bilmek için yakınım olmaya da gerek yoktur üstelik, birden fazla sebze aldığım pazar tezgâhlarının müşterileri şahidimdir. Telefon numaralarını ezberleyemem. Dijital saat ekranında gördüğümü telaffuz ederken hata yapmadığım nadirdir, saati soranı da pişman ederim çoğu zaman.
Okumaya devam et “Tepemdeki Huzursuz Baykuş Susmayınca: Görünmez Uli”Sözlükten Gelen Nanik: Gizemli Sözcük Açimpa
Sosyal medyada karmaşık duyguların, zorlu durumların bazı dillerde uzun tasvirlere gerek duyulmadan, tek kelimeyle açıklanabildiğini anlatan hesaplar var. Yorumlarda kendisini artık on sekiz harfli bir sözcükle tanımlayacağını söyleyen heyecanlılar, yıllardır aradığı sözcüğe kavuştuğunu ilan eden muştucular, hatta iki saniye önce öğrendiği kelimeyi dövme yaptıracağını söyleyen cesurlar var.
Okumaya devam et “Sözlükten Gelen Nanik: Gizemli Sözcük Açimpa”Bir Gün, Bir Parkta, Aniden ve Usulca: Kasırga Kız ve Sünger Oğlan
Kitabın kapağına bakar bakmaz tanıdım kendimi, elleri ardında, bakışları şaşkın, ortada öylece duran oğlan çocuğuna benziyordum ben. Onun renkli elbiseli, bol tokalısı; durgunluğu hanım hanımcıklık diye adlandırılan çocuklardan biriydim işte. Ama sadece hiç görmediğim ülkelerin prenseslerine benzetilmeye devam etmek için kaçınmıyordum büyük hareketlerden, işin açığı gönlüm de yoktu hoplayıp zıplamalara pek.
Okumaya devam et “Bir Gün, Bir Parkta, Aniden ve Usulca: Kasırga Kız ve Sünger Oğlan”