Mahalle halkı için gün, Sevgi’nin keder dolu sesiyle başlamıştı. En az kendisi kadar çekingen ve evine bağlı kedisi Titrek’i arıyordu Sevgi. Ailesi, arkadaşları, komşular bir sürü fikir üretti Titrek’in aniden ortadan kayboluşuna dair, fakat birinin fikri diğerinin aklına yatmıyordu, berikinin fikri karşıdakine göre imkânsızdı. Neticede Titrek kayıptı, dünya üzerinde yaşanan her kötü olaydan kendini sorumlu hisseden Sevgi ise çok ama çok üzgün.
İlerleyen günlerde üzüntüsünün yerini merak aldı Sevgi’nin çünkü civardaki herkes kedisini arıyordu. Kedisi Arsız’dan ayrı düşen Nazan Hanım’ın dediği gibi “kedilerin kaybolma mevsimi”ydi belki de bu yaşanan. Kedilerinin huylarından söz etti hepsi. Herkesin kedisi tıpatıp kendisine benziyordu ne garip! Bu sohbetler kedilerin ortadan kayboluşuna dair akıl yürütmelerle devam etti elbette. Kedisini arayanların sayısı arttıkça artan gizemin dozu, Sevgi’nin mahalledeki kedilerin kayboluşuna dair bir ortak nokta bulması ile doruğa ulaştı. Ama her şey keşke bu kadarla kalsaydı… Kedilerin kaybolma şokunu atlatamayan mahalleli bir akşam hayat hikâyelerinin de çalındığını anladı. Tüm anıları dizi olmuş televizyonda yayınlanıyordu. Hikâye hırsızlığı diye bir iş var mıydı? Herkes herkesin hikâyesini nasıl öğrenebilirdi ki? Ve asıl önemlisi, buna kim, neden ihtiyaç duymuştu? Sahi, bu dizinin senaristi kimdi? Kayıp kedilerin peşinde başlayan bu maceranın dümenini yeni yolculuklara kıran bir tanıdık mıydı yoksa gizemlerden gizemlere koşsalar da asla bulamayacakları bir yabancı mı?
Kedilerin Kaybolma Mevsimi, hayvanlarla yaşamak ile hayvan sahibi olmak arasındaki ince görünen o kalın çizginin hikâyesi biraz da. Hayvan sevmek mi yoksa kendi hayvanını sevmek mi meselemiz? Hayvanlarla yaşamak, onları sevmek için iyelik eklerine ihtiyacımız var mı gerçekten? Bu sorulara en doğru yanıtı veren ve “ülkemizin birkaç kedi hırsızından biri olan” Aysel Hanım’a sevgiler gönderelim bu vesileyle. Kedilerin Kaybolma Mevsimi gizemi son ana dek süren, içinden Napolyon, dizi setleri, Atlanik Okyanusu, Padişah İkinci Mahmut, piyano sonatları, Ömer Hayyam, dayanışma dernekleri, Nuri İyem geçen; okuruna ‘sahip olmak’la birlikte yaşamak arasındaki farka dair çokça soru armağan eden çok keyifli bir macera.
Kedilerin Kaybolma Mevsimi, kedileri hayalgücünün bulutlarından bakar gibi gören Behiç Ak tarafından yazılıp resimlenmiş ve Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanıyor.