Bu yazının giriş cümlesi benden değil.
“-Öyleyse hayalinizde yeni bir yolculuğa var mısınız?
-İnsanın hayalinde gezmesinden daha güzel ne var?”
Çok sevilen bir kitabın satırlarının, o kitap hakkında yazılacak yazının girişine konuvermesinden güzel az şey var, evet.
Bu kitapta iki çocuk var, Dora ve İpek. Bir de onların farklı ülkeler arasında gidip gelen mektupları, hediye kutuları. Dora ve İpek, birbirlerinin yaş günlerini kutlamayı da hediyelerinin yanına yenice öğrendikleri şeyler hakkında notlar iliştirmeyi de çok seviyor. Yeni yaşını kutlarken arkadaşına duygularını yüzünden okumanın çok zor olduğu o kadından, ünlü Mona Lisa’dan söz ediyor İpek son mektubunda. Dora’nın elinde mektup, zihninin bir köşesinde yolculuk hayalleri, diğer köşede Mona Lisa’nın ifadesinin anlamı… Derken içinde minicik bir tren olan hediye kutusunun içinden çıkageliyor Hoşipili. Evet, evet, o. Azteklerin sanat tanrısı, ta kendisi!
Hayallerdeki yolculuğa çıkıyorlar birlikte. Hoşipili bilge olduğu kadar misafirperver de eh Dora’nın keyfine diyecek yok haliyle. Binbir rengin birbirine karıştığı yollardan, kırlardan bahçelerden geçerek varıyorlar Paris’e. Dora’nın bakışları Mona Lisa’da, çevrelerinde hayranlıkla mırıldanan dudaklar. Dora’nın cebi soru, Mona Lisa’nınki ise bunca yılın bilgisiyle dolu. Çoğaldıkça çoğalıyor sohbetleri. Mona Lisa ile kediler arasında nasıl benzerlikler var? Sonunu göremediğimiz yollar nerelere varır? Tablolardaki renkler bize neler anlatır? Leonardo da Vinci’nin yolculuk arkadaşı kimdi? Paris’ten Mısır’a giden yolları kim işaret etti? Duygularımızı nasıl tanır, nasıl ifade ederiz? Hayaller her fikri kavramaya yarar mı? Dora’nın yeni yolculuğu hangi yöne doğru?
Gizemli Mona Lisa, hediyesinin üzerinde gördüğü bir kadının bakışlarının peşinde Louvre Müzesi’ne doğru yolculuğa çıkan küçük bir kızın hikâyesi. Sadece bu değil elbette, arkadaşlığın mesafelerle ilişkisi, ressamların tablolarıyla bağı, sanatın duygularımıza etkisi ve elbette duygularımızın sanata yansıması hakkında sorularla dolu bir sohbet. Tevfik Taş ve Sahar Bardaie imzalı Resmin Baş Yapıtlarına Yolculuk isimli serisinin okurları Hoşipili ile sanatsever, hayalperest miniklerin yol arkadaşlığına aşina zaten. Özgür’ün bir Velasquez tablosuna konuk olduğu Tablodaki Prenses hakkında yazmıştım ben de daha önce. Konuşan Ayçiçekleri, Esrarengiz Resim ve Dünyanın En İlginç Yüzleri de serinin diğer kitaplarından. Ünlü yapıtları hayatın içinde bir yerlerde, yolculuklara, eve, dostluğa ama en çok da hayal etmenin gücüne, öğreticiliğine bakarak anlatan seri, sıra dışı -ve bence şahane- kolajlarla bezeli. Sanatı kavramanın, sanatla düşünmenin, sevmenin yolu çok ama ilki hayal kurmayı unutmamak bana kalırsa, bu yüzden çocuklara sanattan söz eden kitaplarda bu sözün yüksek sesle söylenmesini çok seviyorum. Saygıdeğer sanatsever, kıymetli hayalci Hoşipili’nin dediği gibi “Ah küçük hanım hayal kurmayı bırakmamalısınız.”
Gizemli Mona Lisa, Tevfik Taş tarafından yazılıp Sahar Bardaie tarafından resimlenmiş. Kitap Evrensel Çocuk Kitaplığı tarafından yayımlanıyor.
Bu Kitabı Çok Sevdim 