Uyuyordu mağarasında Bozayı, henüz kış uykusunda olma vaktiydi ne de olsa. Sonra sesler çalındı kulağına, sonra yenileri, gövdesi uyumaya meyletse de kulaklarında çınlayan “Daangg!”lar, “Klankkk!”lar, ”Çotannnk!”lar ve nicesi izin vermedi yatağına dönmesine. Eşi Kestane ve yavruları Kocaoğlan ile Ballıböcüş de uyandı uykularından. İşte bu kötü haberdi çünkü bilirsiniz ki, türünden bağımsız olarak zamansız uyanan her yavru huysuz olur.
Okumaya devam et “Yaşasın İsyan Eden Ayılar : Dikkat İnsan Çıkabilir!”Etiket: kış uykusu
Yürümek, Büyümek ve Taşlar Üstüne: Küçük Ayının İlkbaharı
Bugün bir ormanda yürüdüm. Ağaçların, çiçeklerin dallarına, tomurcuklarına baktım, kokladım. Güneş yüzümü yaktı bazen. Bugün gülümsedim. Ve böyle çiçekli, kokulu, sıcak geçeceğini tahmin edemediğim bugün, yılın ilk alerji atağını yaşadım. Bir de kitapçıya gittim, bir kitabı sırf adını çok sevdiğim için, bana bugünü hatırlatsın diye aldım. Bir banka oturup art arda üç kez okudum ve çok, çok sevdim Küçük Ayının İlkbaharı’nı.
Okumaya devam et “Yürümek, Büyümek ve Taşlar Üstüne: Küçük Ayının İlkbaharı”Asla Kürk Giymeyenlerden Biri Adını Arıyor: Ayı Olmayan Ayı
Bir sabah uyandığınızda çepeçevre değişmişse yuvanız, anlam veremiyorsanız ne olduğuna, başka başka isimlerle sesleniyorlarsa size… Evet, henüz uyanmadığınızı ve bunun korkunç bir kâbus olduğunu düşünürsünüz haliyle. Okumaya devam et “Asla Kürk Giymeyenlerden Biri Adını Arıyor: Ayı Olmayan Ayı”
Bir Bardak Sıcak Süt: Uykuya Dalamayan Minik Yediuyurun Hikayesi
Havalar çok soğuk. Ama bu kış fena soğuk… Çok erken soğudu… Bu sefer beter soğudu… Çıplak ayakla ferah ferah dolanırken bir gün sonra kendimi pikeye sarılmış halde bulunca afallayan ben de fazlasıyla katılıyorum bu kışın öncekilere benzemeyeceği konusundaki yorumlara. Kış bize geç ve güçlü geldi. Bu ıhlamur kokusunun evi sarması, benim uyku saatimin en az iki saat geriye alınması ve koltuk tepelerinden “hadi kalk yerine yat artık” larla sökülmem demek. Çünkü kış uyku demektir biraz da. Karanlığa baka baka yükselen can sıkıntısıdır. Sıcağı bulunca mayışıvermektir, “aa uyumuş muyum ya” dır; “içim geçmiş şuracıkta”dır. Üzerimize pek de vazife değilken sırf mevsim değişti diye uykunun sıcak koynuna atılmakta biraz gönüllüyüz yani ama buna çok da üzülmemek lazım galiba. Ya en önemli işimiz kışı uyuyarak geçirmek olsaydı ve gözümüze uyku girmeseydi?
Okumaya devam et “Bir Bardak Sıcak Süt: Uykuya Dalamayan Minik Yediuyurun Hikayesi”