Uzun bir günün ardından etrafınızdaki herkes mışıl mışıl uyurken uykunuz mu kaçtı? Sağa sola döndünüz, uyumak için elinizden geleni ardınıza koymadınız ama kayıp uykunuz hala evine dönmedi mi? Sakin olun, yalnız değilsiniz. Kurbağapoposu Çayırı’ndan bir dostunuz da gelmek bilmeyen uykusunun peşinde. Peki biz koyunları sayarak uyumaya çalışırken Koyun Russell ne yapacak?

Russell ve arkadaşları Kurbağapoposu Çayırı’nda yorucu bir gün geçiriyorlar. Öyle yorucu bir gün ki inanın yerlerinde olmak istemezsiniz! Günün sonunda kimi oyuncak ayısına kimi battaniyesine sarılır koyunların, dalarlar mışıl mışıl bir uykuya. Russell’ın gecesiyse biraz uzun sürecek gibi. Bir türlü gelmeyen uykusunu davet etmek için karanlığı bekler ama gelen uykusu yerine karanlık korkusu olur. Bu hazin uykusuzluk macerasında onu yalnız bırakmayan kurbağa dostuyla bir kamyonet kasasına, bir ağaç kovuğuna konuk olur. İşe yaradı mı dersiniz? Hayır, bu mekanlar hiç de rahat değildir ve uykusunun gittiği yerden gelesi yoktur pek. Sonunda saymaya karar verir. Uykusuz bir koyun olarak neyi sayabilir acaba? Ayakları? Çok kısa sürer bu sayma işlemi. Yıldızları sayar sonra ve kahkaha attıran enfes bir rakama ulaşır. Sonra insanoğlunun yöntemini dener, eşi dostu sayar… Nereye kaçtığını bilmediği uykusunun peşinde bütün gece gezen Russell’ın gözleri nihayet kapandığındaysa çayırdakiler kahvaltı edip, gazeteleri okumaktadırlar.

Kitaplarımın çoğunu okuyarak almaya çalışıyorum, özellikle resimli olanları. Bu sefer öyle olmadı, internette bir iki çizimini gördüm bu uykusuzun; hemen “ doğumgünümde bana alacağınız hediyeyi düşünmeyin çünkü ben sizin yerinize düşündüm” isimli listeme ekledim; kilometrelerce yol alıp geldi bana Russell. Çizimlerine zaten vurulmuştum ama hikayesiyle de yanıltmadı beni. Çok güldüm, çok eğlendim. “Koyunlar bir çayırda yaşıyordu” yerine “Kurbağapoposu Çayırı’nda yaşıyordu” diyen bir kitap bir adım önde başlar zaten benim için. Koyunların dayanılmaz yoruculuktaki hayatlarını çok sevimli detaylarla anlatmış yazar, güldükçe güldüm sayesinde. Çizimler için söyleyebileceğim tek şey var: Bayıldım! Özellikle okuma bilmeyen çocukların yakınlarına çizimlere bakıp kendi hikayelerini yaratabilecekleri bir alan açmış çizer, tekrar tekrar keyifli okumalar yapılabilecek bir kitap. Yeni gözdem Russell başucuma terfi ederken, kendisinin ikinci macerası Kayıp Hazine’yi okunacaklar listesine kırmızı kalemle ekledim. Seveni çokmuş bu kitabın, ne güzel! Henüz okumayanlara tavsiyemdir. Koyun Russell iyi ki karşılaşmışım dedirten kitaplardan… Yazarın sayfasından Russell’ın bir macerası daha olduğunu öğrendim, çevirisini dört gözle bekliyorum.
Çok uykusuz, çok komik Koyun Russell’ı yazan ve resimleyen Rob Scotton. Mandolin Yayınları tarafından yayınlanan kitabın çevirmeni Senem Onan.
“Milyon Milyar Tane Yıldız Sayan Uykusuz: Koyun Russell” için bir yorum