Bir vakitler bir sayfaya değmiş elin; bir kapı açılmış önünde, ufukta bir bulut kıpırdanmış, tanımadığın bir gözle tanışmış gözlerin, bir ağacın tepesine tırmanıp bakmışsın aşağıya doğru, yepyeni bir koku burnunda, bilmediğin kaldırımlarda adımların. Bir vakitler bir sayfaya değmiş elin ardından bir ıslık dudaklarında.
Böyle olmuştur herhalde, değil mi ki kitaplardan konuşmak için buluşuyoruz burada. Bir sayfayı açmışsındır da değişmiştir yeryüzünün rengi büsbütün. Hayallerden hayallere doğru yeni yollar açılmıştır, daha önce bakmadığın bir yöne çevirmişsindir kafanı. Ya da böyle olacaktır günün birinde, ne mutlu sana.
Bir sayfa, bir kitap, bir dünya. İyiyle kötü, devle cüce, günle gece, akla kara, türlü çeşit macera. Her sırrı fısıldayan bir bilge ama hayır elektronik değil. Asla tükenmez hem de çünkü okurundan başkasına yok ihtiyacı. Geçmişe git, geleceğe ışınlan. Aşina olduğun her duyguyu bir daha tat, bir daha düşün senden olan günü ya da yepyeni bir dünyayla tanış da şaşır olabileceklere. Garip bir zamandan geçtik, geçiyoruz. Büsbütün değişti hayatımız, daha dün olmaz denen oldu da bir yeni ile tanıştı hayatımız. İmkansız deneni duymaya alıştı kulaklarımız. Dünya yorgun, yeni günler yordukça anımsa bunu. Bu sayfayı okuyan kişi kim olduğunu bilmiyorum, yaşını ya da işini. Sadece bir kitaptan söz etmek istedim sana. Kitapların büyüsünden söz eden bir kitaptan. Bu kitabın adı Kitap. Üzerine çok şey söylenebilir kuşkusuz ama istedim ki birkaç sayfası ile o anlatsın kendini, öyle güzel yapıyor ki bunu. Kitabın büyüsüne yeniden kapılalım bu vesile ile. Uzun ayrılıklardan sonra yanına dönsek de orada bekliyor bizi, eksiltmeden sırrını. Yeniden buluşmaya, umuda, bulutlara, yolculuklara…

Kitap, David Miles tarafından yazılıp Natalie Hoopes tarafından resimlenmiş. Turgay Bayındır’ın çevirisiyle Redhouse Kidz tarafından yayımlanıyor.