Karlı, Kışlı, Havuçlu, Şifalı Bir Masal: Tavşan Çiko’nun Dileği

Şubat taklitçisi bir ekimdeyiz. Kışlıklar dökülüyor, ısınma planları yapılıyor. Vakitsiz ziyaretçi kar soğuğundan şikayet edip dururken, iç ısıtan hikayelere ihtiyaç var tabii ki.  Karlı, kışlı, yılbaşılı, çam ağaçlı, biraz hasta yataklı ama bolca şifalı baharatlı, elbette yine bolca havuçlu ve tavşanlı, bir koca dilekli, sıcacık bir masal : Tavşan Çiko’nun Dileği.

Etrafında yaşıtı bir tavşan bulunmayan Çiko, annesi Hamarat Hanım ve babası Neşeli Bey ile yaşıyor. Kırlarda burnunu gıdıklayıp kaçan tarlafaresi dostu ve camın önünde ekmek kırıntısı verirken konuştuğu kuşlar var. Ama hepsi bu. Canı sıkılıyor Çiko’nun. Kitaplarının hepsini okumuş, oyuncaklarının hepsiyle bol bol oynamış. Ama kışın bir sürprizi var ona. Karlı bir günde yalnızlığından sıkılarak oynarken ortaya çıkan bir dost: Kardan Tavşan. Maalesef, birlikte geçirdikleri ilk günün sonunda ağır şekilde hastalanır minik. Hasta yatağında kurabiyeden kalp yaptığı dostunu sayıklar durur ve annesinin şifalı çorbaları sayesinde yılbaşına az bir süre kala iyileşir. Enfes bir yılbaşı kutlamasında tek bir şey diler Çiko.  Peki bu dilek gerçek olacak mı? Tavşan Çiko’nun Dileği sıcacık bir özlem ve dostluk öyküsü. Soğuktan ve yalnızlıktan üşüyenlere ısrarla tavsiye olunur.

Kitabın yazar ve çizeri Aysun Berktay Özmen. Yayıncısı ise Yapı Kredi Kültür Yayınları. Aysun Berktay Özmen’in görsel teknolojilerin izini göremediğimiz suluboya çalışmalarının daha sıcak, daha okurla temas kuran bir yanı olduğuna inanıyor ve çok seviyorum. Uzun uzun seyrediyorum yarattığı karakterleri özellikle Çiko’su ve Kirpi Omlet’i favorim.

Tavşan Çiko’yla geçen yıl tanıştım. Aysun Hanım’la kendisini ilk kez tanıdığım Bir Ressamın Bahçe Güncesi isimli kitabı hakkında kısa bir sohbet etme imkanım olmuştu. Çizimlerini çok beğendiğimden, benim de deneyip bir türlü başarılı olamayışımdan söz etmiştim. Konuyu çocuk kitabı sevgisine nasıl getirdiğimi hiç hatırlamıyorum ama “çok seviyorum işte” diye bitirdiğim konuşmamın ne kadar sürdüğünü anlamadığımı farkedince kızarmıştım hafiften. Aysun Hanım tüm içtenliğiyle “Bir armağanım olsun öyleyse size” demiş ve kendisine o gün ulaşan  Tavşan Çiko’nun Dileği’ni imzalayıp, tutkumdan vazgeçmemi dilemişti. Kızardıkça kızarmıştım ben  de…  Bu kadar çok dilek demişken bir tane de ben ekleyeyim: Aysun Berktay Özmen’in iç ısıtan öyküleri eskilmesin kitaplıklarımızdan…

Aysun Berktay Özmen’in çalışmalarını takip etmek isteyenler için: http://aysunberktayozmen.wordpress.com/