Kaçırılmış Kedileri Beklerken Gelen Şöhret: Lasse ve Maja Elmasın Gizemi

Valleby liman şehrinde mevsim kış, okullar tatil, çocuklar Kızak Tepesi’nde oynamakta. Tatilin keyfini süren o çocuklarına katılmayıp bir bodrum katında dedektiflik kitapları okuyarak, bilgilerini arttırmaya çalışan iki çocuk var: Lasse ve Maja. Kahramanlarımız bu iki çocuk işte. Aynı sınıfta okuyan iki arkadaş değiller sadece, isimlerini taşıyan bir dedektiflik bürosunun ortakları karşımızdakiler.

Bodrum katındaki dedektiflik bürolarında dürbün, takma bıyık, kamera gibi malzemeler ve bolca kitap arasında yeteneklerine uygun zorlu bir iş beklemekteler. Kazandıkları paraları koyacak bir kasaları da var ama içi boş henüz. Şehrin her tarafında “heyecanlı ve tehlikeli görevler”in kendilerinden sorulacağını iddia ettikleri afişleri asılı, bolca vakitleri, çokca istekleri var ama ortalık öylesine sakin ki hırsızların da öğrenciler gibi tatile çıktıklarını düşünecekler neredeyse. Ta ki kocaman siyah bıyıklı bir adam bürolarının kapısını çalana kadar.  Bu adam şehrin en zengini, mücevher dükkanı sahibi Muhammet Karat. Dükkânından sürekli elmaslar kaybolan, çalışanlarından şüphelenen ama delile ulaşamayan bu zengin adam, Lasse ve Maja’dan bu işi çözmelerini istemekte. Kaybolmuş cüzdanları, kaçırılmış kedileri bulmayı beklerken şehrin en zengin adamının elmaslarını bulma teklifiyle karşılaşınca çok heyecanlanıyorlar haliyle. Ertesi gün temizlikten sorumlu olarak işe başlıyorlar mücevher dükkânında. Böylece çalışanları gözlemleyecek ve birbirini ardına kaybolup Bay Karat’ı iflasa sürükleyen elmasların gizemini çözecekler. Çalışanların her akşam işten ayrılırken arandıklarını yani elmasların iş saatleri içinde kaybolduğunu da atlamayalım. Patrondan aldıkları ilk bilgiler şöyle: Siv Leander’in evi yanmıştır ve para sıkıntısı çekmekte olduğu açıktır. Lollo Smitt  spor arabalara düşkündür, lüks hayatını sürdürmek için çok paraya ihtiyacı vardır.  Ture Modig’in durumu daha farklıdır. Patrona göre Modig eskiden babasına ait olan dükkânı geri almak istemekte, bunun için para biriktirmektedir. Görünüşe göre üç çalışanın da eşit derecede ihtiyacı vardır kaybolan elmaslara. Ancak Bay Karat’ın en az şüphelendiği çalışanı en kısa süredir tanıdığı Bay Lollo’dur. Ona göre Lollo spor yapıp, meyve tüketen sevimli bir adamdır.

Kahramanlarımız Lasse ve Maja iş bölümü yaparak elmasların izini sürmeye başlarlar. Maja çalışanlara yakın olacağı temizlik işlerini sürdürürken, Lasse karşıdaki kiliseden dükkânı gözlemleyecektir. Kilisenin çatısına nasıl mı çıktı? Bence de ornitologlar her yere girebilmeliler!

Günler günleri kovalar, dedektifler çalışanların hareketlerini dikkatle not etmeye devam eder, şüpheler bir onda bir diğerinde yoğunlaşırken planlar birbirini izler. Sonunda görevlerini başarıyla yerine getiren Lasse ve Maja’nın kasalarına koyacak paraları vardır artık.  Başarılardan söz eden gazetelerle birlikte gelen şöhret de cabası…

Macera kitabını sevmeyen azdır sanırım. Heyecanlı ve tehlikeli olanları hele… Lasse ve Maja’nın macerası şehir haritası, dedektiflik gereçleri çizimleriyle 7+ yaş grubu için keyifle okunabilecek bir kitap. Karakter isimlerinin uzunluğu küçük karşıklıklara sebep olabilir ama her sayfaya bahsi geçen kişinin bir resmi de eklendiğinden bu karışıklık büyümez diye düşünüyorum. Keyifli bir maceraya eşlik ettiğim için sevindim ancak hikâyeyle ilgili bir eleştirim var: Dükkân sahibi Muhammet Karat için çizilen Müslüman tiplemesi. Kahramanı kimi yerlerde gereksizce kabalaştırdığını düşünüyorum yazarın (karakter siyahi ya da Yahudi de olsaydı aynı tepkiyi verirdim.) Bu eleştiri dışında çizimlerden destek alan ritimli bir okumayla çok daha ilgi çekici  hale getirilebilecek keyifli bir seri keşfettiğimiş düşünüyorum.

 Lasse ve Maja Dedektif Bürosu Elmasın Gizemi Martin Widmark tarafından yazılmış, Helene Wills tarafından resimlenmiş. Pettson ve Findus’un maceralarından tanıdığımız Ali Arda tarafından çevrilen kitap İthaki tarafından yayımlanıyor.