Yazı kategorisi: Okul Dönemi - 7+

Çok Uzun Yollardan Geldik Bu Yere: İnsanın Evrimi

Biraz başınız ağrıyor, hafif de ateş var. Doktora gittiniz, iyileşmenizi sağlayacak ilaçlar aldınız. Sizi tehlikelerden koruyacak bir eviniz var, orada dinlenebilirsiniz. Yatağınız eskisi kadar rahat değil, fırsat olduğunda değiştirmeyi düşünebilirsiniz. Belki size kendini sevdirmek için etrafınızda dönüp duran bir köpeğiniz var. Bir yakınınız size yiyecekler hazırlamış. Hastalığa rağmen gayet keyifili bir tablo gibi. Durun bakalım, bu kadar basit değil. O korunaklı evde barınmayı da, besinleri işlemeyi de, köpeği evcilleştirmeyi de birinin aklına borçlusunuz. Kim mi? Tanırsınız bence, biraz uzak bir akrabamız: İlk İnsan.

İnsanın Evrimi
İnsanın Evrimi

İlk insanlar için en başta söylenebilecek olan çok güçlü olduklarıdır sanırım. Yiyeceklerini buluyor, kendilerini hayvanlardan koruyabiliyor, hayatlarını kolaylaştıracak basit aletler yapabiliyolardı. Keşfettikçe ilerlediler, ilerdiler… Ellerine geçenlerle küçük mağaralar, barınaklar inşa ettiler kendilerine; hem de hayvanlara yani besin kaynaklarına yakın yerlerde. Sürekli bir yenisini eklediler mucizelerine ve bilgiyi paylaşmakta cimri değillerdi, bildiklerini sesler ve hareketlerle anlattılar diğerlerine. Sonra ateşi buldular. Ateş; ısınmak, aydınlık ve daha lezzetli yemekler demekti, onu korumayı öğrendiler. Yeni öğrendiğimiz bilgiyi ya da bizi etkileyen olayları paylaşmak için can atıyoruz ya, işte ilk insandan miras bu huy bize. Bir günlük yazarcasına işlediler mağara duvarlarına hayatlarını; gördüklerini, öğrendiklerini, korktuklarını… Bu mağara resimleri, onların hayatı hakkında çok değerli bilgilere ulaşmamızı sağlıyor. Müzik aletleri, takılar, elbise ve ayakkabılar yaptılar sonra. Sütle buğdayla tanıştılar, yemek yemek daha da keyifliydi artık onlar için. Yiyeceklerini korumak için yollar ararken takası buldular. Şehirler kurdular ve onları korumayı öğrendiler. Her bir an keşfedilmeyi bekleyen bilgiye gebeydi ilk insan için; suda, toprakta ya da ağaçta onlar tarafından bulunmayı bekleyen onlarca şey vardı. Doğanın kendilerine sunduğu imkanı bilgece değerlendirdi onlar da, bulduklarını nasıl kullanacaklarına karar verdiler. Derken bir de baktılar ki, hepsinin bir işi var artık. Kimi sudaki hayvanları yakalamada mahir, kimi karadakini ehlileştirmede. Biri çanak çömlek takas ediyor, diğeri tohumların dilinden iyi anlıyor. Birinde fazla olan ürüne diğerinin ihtiyacı var, adilce takas edilmeleri için ne yapmalı? Evet, ellerinden hiçbir şey kurtulamazdı elbette; tartmayı öğrendiler. Hazır ölçme işini çözmüşken neden dursunlar ki, devam ettiler ve günleri bölüp zamanı öğrendiler. Madeni buldular sonra. İlk insan madenleri işlemede de çok maharetliydi. Bugün müzelerde ve kazı çalışmalarından elde edilen fotoğraflarda onların ürettiklerini hayranlıkla inceliyoruz. Sonra asıl devrime geldi sıra, tekerleği bulup yüklerini taşıdılar. O yükleri su üstünde de taşıyalım derken, kayığı da bulmaktan geri durmadılar.

"Buna şey,pey...nir diyelim mi?"
“Buna şey,pey…nir diyelim mi?”

İlk insanlar hayatta kalmak ve hayatlarını biraz olsun kolaylaştırmak için çok çabaladılar. Besin bulmak zorundaydılar, doğa şartları ve güçlü hayvanların saldırısı karşısında kendilerini korumalıydılar. Anlaşmak için çok uğraştılar. Belki bir hayvan tehlikesini onun hareketleri, sesini taklit ederek anlattılar; sonra nesneleri isimlendirdiler, cümleler kurdular. Arkeologlar onların hayatlarından yeni bilgileri bizlerle paylaşmak için çalışıyor ve her yeni bilgiyle ilk insana duyduğumuz hayranlık biraz daha artıyor.

İnsanın Evrimi’nde, ilk insanın hayatta kalma ve daha iyisini yapma serüvenini okurun ilgisini hep diri tutan bir masal gibi okuyabilirsiniz. Dildeki keyifli ritmi; vurgulu, soran ve yanıt bekleyen bir okumayla destekleyerek ( belki canlandırmalar da eklenebilir) küçük okurun masala dahil olup, kendisini mamutun yolunu gözleyen bir ilk insan gibi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Kitabın resimleri çok başarılı detaylara sahip, çizer sanki koca bir tarih kitabını resimle özetlemiş. Özellikle insanların yüz ifadeleri, yukarıda söz ettiğim özdeşleşme ve masala dahil olmada etkili olacaktır bence.

"Bakır, gümüş ve altınla insanlar hayatlarında yepyeni bir sayfa açtılar"
“Bakır, gümüş ve altınla insanlar hayatlarında yepyeni bir sayfa açtılar”

Kitap, insanın evrimini çok sade ve keyifli bir şekilde anlatmakla yetinmemiş; etkinlikler, tablolar, oyunlarla iyi bir çocuk kitabından alacağımız zevki katmerlemiş. Etkinlik bölümlerinde evdeki malzemelerle üretilebilecek işler yer alıyor; bu hem öğrendiklerini deneyimlemek hem de kitapla kurulan bağı güçlendirmek için harika bir fırsat bence. Ev halkı ya da arkadaşlarla oynanabilecek; çiftçili, fırıncılı on dakikalık bir piyesle hep birlikte eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Sorular kısmında ilk insanların varlığından haberdar olduğumuz kazılardan, ilk dilin oluşumuna; prehistoryanın ne olduğundan, Anadolu’daki tarih dönemlerine değin değerli bilgi kısaca yanıtlanmış. Ve bir de Eski Çağ’dan Bakır Çağı’na önemli bilgiler aktaran tarihöncesinden nokta atışları tablosu var. Kitabın sonunda yer alan bu bölümler özellikle çocukları sıkması muhtemel böylesi bir konuyu keyifli bir oyun haline getirdiği için çok değerli bence. Kitapla ilgili yaş aralığı belirtilmemiş buna biraz büyükler karar verecek gibi; 5 yaş ve üzeri çocuklar kitabın ilk bölümünü sorun yaşamadan anlayabilir bence, ileriki yıllarda prehistoryanın ne olduğunu da öğrenebileceği ek bölümlerle birlikte yeniden okunabilir.

Şimdi gözlerinizi kapayıp bir düşünün, neler yaptı insan tarih boyunca? İnsan, iki ayağı üzerinden zor doğruluyordu. Yürüdü, yaşadı, korundu; dur durak bilmeden keşfetti, keşfettikçe bilgeleşti. Sürekli gelişti, doğadan beslendi, onunla bütünleşti. Bugün bizler için çok da anlam ifade etmeyen şeylerle hayatta kaldı, düzen kurdu. Duyduğu sesleri taklit eden ilk insandan bu yana gelen dilleri düşünün, mağara resimleriyle başlayan sanatının serüvenini ya da. Medeniyetleri, keşifleri, savaşları, barışları, biri biterken diğeri başlayan çağları, afetleri, devletleri, müziği, yazıyı, elbiseleri, ölçümleri, hayvanları… İlk insanların aklı ve maharetli elleri bize büyük bir miras bıraktı. Bir düşünün, bu kitap yazıldığında ilk aletinin yapımının üzerinden 2.002.005 (bugün 2.002.015) yıl geçmişti. Şimdi bize neler sunacağını hayal bile edemeyeceğimiz teknolojilerle dolu dünya. İnsanın serüveni ne kadar büyüleyici değil mi? Tamam, şimdi gözünüzü açın çünkü bunu görmelisiniz: Dünya üzerinde milyonlarca insan yiyeceğe erişemediği ya da tehlikeler ve doğa şartlarından korunacak barınağa sahip olamadığı için hayatını yitiriyor; ilk günküne benzer bir zorlukta hayatları . İlk insana, yaşanabilir bir dünyanın ilk adımlarını attığı için ne kadar teşekkür etsek az, kimbilir günün birinde çocuklar herkesin sağlıklı şartlara sahip olduğu bir dünyanın hikayesini okurlar.

 

Arkeologlar, ilk insanlar hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor.
Arkeologlar, ilk insanlar hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor.

İnsanın Evrimi Anna Hatzimanoli tarafından yazılıp, Karin Muser-Spasu tarafından resimlenmiş. Ayrıntı Yayınları- Dinozor Çocuk tarafından yayınlanan kitabın çevirmeni Anna Maria Aslanoğlu. Dinozor Çocuk’un zor ve ülkemizde tabu sayılabilecek ( Ben Nasıl Ben Oldum’da olduğu gibi) konularda gezinmekten çekinmeyen, çok nitelikli çocuk kitapları yayınladığını düşünüyorum, emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Kitap yayınevinin Zincir Dizisi’ne ait. Dizide yer alan kitaplardan birkaçı şöyle: Yaşamın Evrimi, Evren, Çöpler ve Geri Dönüşüm, Enerji, Karalar ve Denizler, Hava Olayları, Mevsimler ve İklimler . Çöpler ve Geri Dönüşüm’ü okuma şansım olmuştu. O da tıpkı İnsanın Evrimi gibi küçük okuru yorabilecek bir konuyu keyifle anlatmıştı, son kısımda da evdeki atıklarla yapılabilecek oyuncakların tarifleri yer alıyordu.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s