Küçücük bir noktadan sınırsız dünyalara kapı aralayan kitapları ile tanınan Peter H. Reynolds ve ikiz kardeşi Paul H. Reynolds, Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri’nde doğayı tahrip eden sorunlara her an etrafımızda bulunan malzemelerle yaratıcı çözümler üreten ve tıpkı kendileri gibi ikiz olan STEAMsever Sidney ile Simon’un maceralarını yazmış.
Okumaya devam et “Dünya İçin Düşkur: Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri”Kategori: Okul Dönemi – 7+
Büyük Kırmızı Düğmeye Uzanan Parmak: Büyükannenin İnterneti Bozduğu Gün!
İnternetin hayatımızdaki yerine dair tartışmalar yeni değil. Aslına bakarsanız çok eski de değil. O yokken neler yaptığımızı pek anımsamasak da yaşamımıza dahil oluşu daha dün gibi. Günleri farklı bir ritimde akıtışıyla, eskiyle yeni arasındaki çizgiyi muğlaklaştırışıyla, her an her yerdeliğiyle hayatımızın ortasında duruyor ve bir an ayrı düşsek günü nasıl kurtaracağımızı bilemiyoruz. Pandemi ve peşi sıra gelen yeni dünya tahayyülleriyle onun hakkında daha yüksek sesle konuşmaya başladık.
Okumaya devam et “Büyük Kırmızı Düğmeye Uzanan Parmak: Büyükannenin İnterneti Bozduğu Gün!”Işıl Işıl Gürültülere Selamla: Suspus
Kusursuzluğuyla bir örnek evlerin arasından göğe doğru uzanan yamru yumru, sıra dışı ve heybetli binalar. Solgun renklerin altında kargaşadan mürekkep bir nizamla ilerleyen insan yığınları. Yükselen, yükselen, hiç durmadan, mekânlardan taşarak yükselen merdivenler, mini mini mikrofonlar ve devasa hoparlörler. Aynı kelimeleri daha yüksek sesle söylemenin erdem sayıldığı bu her daim gürültülü şehirde bir kız var. Yanı başından ayıramadığı maskesi herkesinkinden farklı.
Okumaya devam et “Işıl Işıl Gürültülere Selamla: Suspus”Asla Kürk Giymeyenlerden Biri Adını Arıyor: Ayı Olmayan Ayı
Bir sabah uyandığınızda çepeçevre değişmişse yuvanız, anlam veremiyorsanız ne olduğuna, başka başka isimlerle sesleniyorlarsa size… Evet, henüz uyanmadığınızı ve bunun korkunç bir kâbus olduğunu düşünürsünüz haliyle. Okumaya devam et “Asla Kürk Giymeyenlerden Biri Adını Arıyor: Ayı Olmayan Ayı”
İçi Kıpır Kıpır, Dışı Rengârenk Bir Keşif : Müze
İki yıl önce bu mevsimde bir müzede ağladım. Nasıl olduğunu hiç bilmiyorum, kalp ritmim hızlandı ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Etrafımdaki insanlar bana biraz şaşkın biraz da kınayan gözlerle baktı. Oysa çok sessizdim, onların seyir zevkini engellemiyordu benim duygularım. O ressama hayrandım, özellikle de o tablosuna. Okumaya devam et “İçi Kıpır Kıpır, Dışı Rengârenk Bir Keşif : Müze”