Yazı kategorisi: Genel, Okul Öncesi - 5+

Vantrolog ile Ne Yapılabilir ki?: Büyük Sözcük Fabrikası

Sözcüklerin fabrikada üretildiği bir ülke düşünün. Konuşabilmek için sözcükleri satın almalı ve yutmalısınız. Yeterince paranız varsa nazik sözcükler, söylevler satın alabilirsiniz dükkânlardan. Eğer sözcük satın almak için paranız yoksa eski sahiplerinin artık işlerine yaramayan sözcükleri çöplüklerden toplayabilir ya da ucuz sözcükler bulabilmek için ilkbaharı bekleyebilirsiniz. Ki buralardan edineceğiniz sözcükler “tavşan poposu”, “vantrolog” gibi işe yaramaz sözcükler olacak genellikle. Ha, bir de havada uçuşan sözcükleri filenizle yakalamaya çalışabilirsiniz…

Özgür de filesini sözcüklerin rüzgârına doğru sallayanlardan biri. Çünkü Cemile’ye aşık ama ona aşkını anlatabilecek sözcüklere sahip değil. Ve Cemile’ye olan hislerini koca koca harfler, uzun uzun cümlelerle anlatabilen, sözcüklerden yapılmış elbiseler giyebilecek kadar zengin olan Gürbüz var öte yanda. Özgür onun karşısında daha güçsüz, daha çaresiz hissediyor kendini. Tam pes etmek üzereyken de aşkını düşünüyor ve herhangi bir sözcüğe sahip olmadığı için ona gülümseyip duran Cemile’ye dönüp sıralayıveriyor elindekileri: “Kiraz! Toz! Sandalye!” Özgür’ün ellerini göğsünde kavuşturup yolladığı sözcükler Cemile’nin yüreğine giriveriyor, ama bu kadar değil hikâyeleri. Özgür’ün elinde ‘büyük bir gün’ için sakladığı iki sözcüğü daha var! O iki sözcüğü bu kitabı sürekli kitaplıktan çıkarmak için bir çağrı olarak kabul ediyorum ben.Sahiplik ilişkisi, kıymet bilme, sözcüklerin değeri konularında parmak sallamadan çok önemli şeyler söylüyor Büyük Sözcük Fabrikası. Gönlünüzden geçeni cesurca söyleyin hele bir, diyor bence. Zengin olanın kazanacağına inanmayın, güvenin kendinize, diyor olabilir belki de. Ya da sevgi sözcükleriniz ne olursa olsun, yeter ki yürekten gelsin… Sınıf farklarıyla ilgili küçük şeyler söylemeye de başlayabilir çocuklara. Zenginlerin dünyadaki her şeye sahip olabileceklerine dair bir inançları vardır ya, işte Gürbüz o inancın yürüyen küçük formu. “Seni seviyorum, biliyorum ki evleneceğiz.” diyebilmesi de bu yüzden bana kalırsa. Gürbüzlerden arta kalanla yaşayabilmek için çırpınıp duranların kabullenip susmasına da alışılmış ya… Özgür öyle yapmadı işte, ne mutlu ona!
Ben çok, çok seviyorum bu kitabı. Çizimlerini güzel, başarılı, detaylı gibi sıfatlarla anlatmaya çalışmayacağım, büyük haksızlık olur bu. Her sayfada duyguya eşlik eden, onu tamamlayan mekânlar yaratmış çizer hem de çocuk kitaplarında ndairen rastlanan az karakter ve az renk kullanımıyla. Renkler öyküyle paralel olarak değişiyor; Özgür ve Cemile aynı karedeyken açılan tonlar, Özgür çaresizlikle düşünürken kararıyor. Sonunda ‘konuşabildikleri’ anda ise kırmızıya kesiyor sayfalar. Nasıl anlatsam bilemiyorum, sadece tavsiye etmekle yetineyim en iyisi, sizin de çok seveceğinizi umarak. Büyük Sözcük Fabrikası‘nın yazarı Agnes de Lestrade, çizeri Valeria Docampo. Aylak Kitap tarafından yayımlanan kitabın çevirisi Çağıl Öksüztepe’ye ait.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s