Mortina’nın yüzü biraz gri, azıcık da beyaz, pörtlek gözlerinin etrafında mor halkalar. Bembeyaz bir köpeği var, adı Gamlı. Gamlı’nın ağzında bir… Ağzında bir… Bir… Kol! Evet, Gamlı’nın ağzında bir kopuk kol, Mortina’nın elinde de iğneyle iplik.
Bu söküm dikim işleri Mortina ve ailesinin dünyasında hayli sıradan olaylar aslında. Onların evinde örümcekli çatı katları, konuşan kafatasları, aniden beliren şeffaf tenli akrabalar… Onların evinde dışarıdan gelenlere bir ömür yetecek gizem, hayret ve biraz da kasvet… Ama dışarıdan kimse gelmez onlara; evlerinin dibine gelir ama çitlerden ilerisine adım atmazlar, merak eder ama sormazlar. Aslında soru soracak kimseyi de bulamazlar, malum ‘normal insanlar’ kendilerine benzemeyenleri ötelemeyi pek sever. Ve bunu iyi bilen Ruhiye Teyze’nin esneletilemeyen gizlenme emri uyarınca Mortina çok istese de kasabadaki diğer çocuklara görünemez. Teyzesine göre zombi olmak karanlık bir evin gıcırdayan merdivenlerini aşındırmaktan ibarettir biraz da.
Ama günlerden bir gün, tam da Mortina normal bir kız çocuğu olamayacağı fikrine alışıyorken, diğer çocukların ona benzemeye çalıştığını farkediyor gizli kapaklı kasaba ziyaretinden birinde. Aralarına karışmak için bir vampir, bir cadı, bir kurt adam, bir hayalet ve bir mumyadan oluşan ekibi kestiriyor gözüne. Cadılar Bayramı zombi bir kız çocuğu için ne kadar korkunç olabilir ki? Mortina’nın onlardan biri olduğuna inanacaklar mı? Yoksa Mortina’nın gerçek bir ‘öteki’ olduğu ortaya çıkacak ve Ruhiye Teyze’nin dediği gibi evlerinden uzaklaştırılacaklar mı?
Mortina, bir solukta okunacak çok keyifli bir macera. Ama yalnızca bu değil. Çünkü normallik ve ötekilik kavramlarını öğrenmeyle/ yetişkinlikle ilişkisi üzerinden okumasıyla; imkânsız görünen dostluklara şans tanımasıyla okuruna gülümsemeden fazlasını fısıldıyor bana kalırsa. Detaylarla bezeli çizimlerinde; bir dergi kapağından, duvardaki bir portreden seslenen ince mizah, zombilerin dünyası da sizlerinki kadar ‘normal’ diyor bana kalırsa. Mortina’yı çok sevdim ve diğer maceralarını da merakla okuyacağım.
Ve Mortina vesilesi ile değinmeden geçmek istemediğim bir konu var: Kültürel uyum etrafında dönen tartışmaların çoğu zaman makul bir iddiaya sahip olmadığını görüyor ve onları çocukların ufkunun yetişkinlerin sınırlarına sığmadığı fikrini kucaklayarak karşılıyorum. Yine öyle yapacağım; bu kadar keyifli bir zombi okurunu ürkütmez, cadılar bayramından söz etmek ‘değer’leri ters yüz etmez.
Mortina, Barbara Cantini tarafından yazılıp resimlenmiş. Bahar Ulukan’ın çevirdiği kitap Çınar Yayınları tarafından yayımlanıyor.
“Şekerler, Şakalar ve Örümcek Ağları: Mortina” için bir yorum