Çocukken arkadaş edinme konusu sıkıntılıydı benim için. Arkadaş olarak seçilme hususunda etrafımdakilerin hepsinden çok daha şanslıydım, biliyorum. Şartlar gereği herkesin arkadaş olmak istediği kızdım, hele okulun ilk yıllarında. Arkadaşım olmak için uzatılan ellere yanıt verir ama çekingenliğim yüzünden gerçek bir arkadaşlık edinemez, kıvranır dururdum. Yıllar beni hiç değiştirmedi, hala insanlarla tanışma faslı zorludur; kendim olabilmem zaman alır, çoğunlukla da olamam. Çok insanla tanış olmayı, konuşabilmeyi önemser ama az arkadaşlı olmayı tercih ederim. Bilmem, belki de bu yüzdendir yüzümün sıkça asılıyor olması. Bu kanıya nereden mi vardım? Doni’den.

Pardon, kendi hikayemi Doni üzerinden okumadan önce onun kim olduğunu anlatayım size. Doni minicik, şirin bir oğlan. Çok güzel mavi bir kazağı, kırmızı bir pantolonu var. Elbette ne onlar ne de çok havalı oyuncak arabası can sıkıntısını gidermeye yetmez. Doni de ne yapsın çıkar oturur evinin merdivenlerine, can sıkıntısına rağmen uzak düşmediği gülümsemesiyle. O gülümsemeyi daha da büyütecek olan misafiri çıkagelir sonra. Rengarenk motiflerle bezeli sokakta tıpkı Doni’ninki gibi rengarenk elbiselere sahip; yine alyanaklı, güleç yüzlü (bir de gözlüklü) bir oğlan ona el sallar ve o parıldayan soruyu sorar: “Arkadaşım olmak ister misin?” Doni önce yeni arkadaşı için gülümser, sonra arkadaşının arkadaşlarıyla arkadaş olduğu için önce şaşırır sonra yine gülümser. Bu bol arkadaşlı cümleler sürer gider, zira o yeni arkadaşların da başka arkadaşları vardır, onlar da Doni’nin yeni arkadaşları kervanına katılırlar. Derken yeni arkadaşlıkların gülümsemeleri yüzden yüze… Arkadaş sayısı arttıkça artar Doni’nin mutluluğu. Doni çevresindeki herkesle arkadaş oldu bu güzel hikaye de burada son buldu sanıyorsanız yanılıyorsunuz; elbet birileri vardır şu koca şehirlerde arkadaş bulmak için bekleyen, değil mi ki gülmek birlikte büyütülür?

Doni ve Arkadaşları, rengarenk motiflerle bezeli sokaklarda yine rengarenk giyinmiş çocukların koşturduğu bir kitap. Her sayfadan el sallayıp kaçan hayvanlar da cabası. Gözlüklüsü gözlüksüzü; kıvırcık saçlısı saçsızı; pantolunlusu eteklisi; şapka seveni kafasında saçından gayrısını istemeyeniyle al yanaklı çocukların kitabı. Yüzlerinde gülümseme dışında sadece küçük şaşkınlıklara yer veriyor onlar, biliyorsunuz ki o da çokca arkadaş edinmenin koca bir gülümsemeye dönecek olan anlık şaşkınlığı. Arkadaş edinmenin insanı nasıl mutlu kıldığını böyle yalın anlattığı için yazarın, çizgilerini böyle çocuklaştırabildiği ve bizi de Doni’yle arkadaşlarının neşesine ortak edebildiği için çizerin kalemlerine sağlık. Doni ve Arkadaşları bence yaşsız bir kitap ama okul öncesi dönemdeki okurların ilgisi daha yoğun olacaktır sanırım.
Doni ve Arkadaşları Borzoo Saryazdi tarafından yazılıp Ali Mafakheri tarafından resimlenmiş. Fulya Alikoç tarafından çevrilen kitap Evrensel Çocuk Kitaplığı’nca yayınlanıyor.
Bir de unutmadan… Çocukların canının sadece arkadaş ararken sıkıldığı, yüzlerinden gülümsenin eksik olmadığı, birbirlerini kucakladıkça büyüyen kahkahalarının sokakları sardığı bir dünya da uzakta değildir elbet, değil mi ki karanlık yırtılmaya mahkum?