Anılar biriktirdik. İnsanlar biriktirdik. Kırıldık, güldük, koştuk, yorulduk. Değiştirmek istediğimiz çok şey oldu. Değiştirmeye gücümüzün yetmeyeceğini bildiklerimiz. Haksızlığa uğradık, haksızlık da ettik. Yüzünü bir daha görmek istemediklerimizle kesişti yolumuz, sarıp sarmalayıp yamacımıza kattıklarımıza değdi hayatımız. Bildik, gördük, donandık. Değişen takvim yapraklarına bunca değer verişimiz belki de bundandır; yaşadıklarımıza iki adım uzaklaşıp bakabilme molası tanıdığından bizlere. Bir yılı daha uğurluyoruz, bambaşka şeyler bekleyeceğiz yenisinden. Ama en çok umut…
Yeni yılı hangi kitapla karşılamalı diye düşünürken fark ettim ki, umut bana uçmayı anımsatıyor. Gökler, kuşlar, uçaklar, kelebeklerle dolu kitaplar değdi hep gözlerime. Sonra Astronot’ta karar kıldım. Çünkü benim yeni yıldan beklediğim, Raul gibi aklı hayalde bir dost.
Dünyanın en iyi astronotu Raul Tafen, dünyanın çevresini –kimi zaman uçuş ekibiyle- pek çok kez dolaşmış. Bizim hakkında yeni bir şey duymak için merakla beklediğimiz tüm o gezegenler Raul için bir oyun alanı. Aklı daha uzaklarda onun, hayır canım Ay’da falan değil, daha da uzaklarda. Raul, evrenin derinliklerini keşfetmeye talip. Onunla aynı gezegende yaşadığımız için çok şanslıyız bence. Bu kadar bilgili ve disiplinli bir astronottan elbette herkesin vardır bir öğreneceği. Kendisinin yeni görevi: B4 galaksisine barış mesajı ulaştırmak! Neler neler anlatacak kim bilir görevini tamamlayıp aramıza dönünce? Bu galaksinin canlıları çok hareketlidirler belki kımıl kımıl; belki umursamazdırlar taş misali. Belki yaşlı belki de gençtirler. Belki mavi belki sarıdırlar. Tıkış tıkıştır gezegenleri, belki de bomboş alanlarla çevrilidir dört bir yanları. Belki dost canlısı belki de pek içlerine kapalıdırlar. Biraz kaba saba belki de hayli naziktirler. Elbette hepsi birer ihtimal. B4 galaksisini ve birbirinden ilginç sakinlerini tanımak, görevin başarı ile tamamlanıp tamamlanmadığını öğrenmek isteyenler Raul’ün yolculuk anılarını dinlemeli.
Bir kitaptan, özellikle iyi bir çocuk kitabından, ne beklenir? Ben dört duvarın arasına bir pencere açmasını beklerim. Beni koltuğumdan alıp diyar diyar gezdirsin isterim. ‘Olmaz’ demesin isterim, gerçeği ‘başıma kakmasın’ isterim. Parmağını sallamasın, belletmek için diretmesin isterim. Hayalbaz olsun; beni hayalin mutluluğun biricik anahtarı olduğuna inandırsın isterim. Ama hayattan da büsbütün soyutlamasın, ona başka bir yerden de bakmamı fısıldasın isterim. Hayaller sınırsız, dünyamız sonsuz olsun isterim. Astronot’u anlatsam da, işte bunları söylerdim. Bir de eklerdim, harika resimlerle buluşunca iyice güzelleşmiş.
Astronot, Gérard Moncomble tarafından yazılıp, Frédéric Pillot tarafından resimlenmiş. Hazel Bilgin’in çevirdiği kitap, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanıyor.
Bu Kitabı Çok Sevdim 