Yazı kategorisi: Okul Öncesi - 5+

Dünyanın En Lezzetli Etinin Peşinde: İncik Tom’un Sırrı

Günlerden bir gün adı uğursuzlukla anılan dükkanın önüne bir araba yanaşmış ve önceki kiracıların akıbetini anımsayan mahalleli şaşkınca fısıldaşmaya başlamış.

İlerleyen günlerde dükkan açılmış ve fısıldaşmaların konusu bu kez, yeni kiracı Tom’un etlerinin tadı olmuş. Mahalleli bir mucizeden söz ediyor gibiymiş. Bunları işittikçe mahallenin eski kasabı Asarkeser Al’e geliyormuş fısıldama sırası ve kazananın kendisi olacağına dair umudu azaldıkça artıyormuş öfkesi. Al’in zihinlere düşürdüğü kuşkunun da etkisiyle, bu etlerin efsanevi tadı sorgulanır olmuş  önce, sonrasında söylentiler alıp yürümüş. İncik Tom bir büyücü olabilir miymiş? Ya da eşi bir cadı? Kaçak mıymış bu insanlar yoksa iyi birer yalancı mı? Nasıl olmuş da dükkanın önceki kiracılarını canından bezdiren uğursuzluktan nasiplerini almamışlar? Derken fısıltılar homurtulara homurtular kafa kafaya verip planlar kurmalara dönüşmüş. Başta Asarkeser Al ve ardında bir grup mahalle sakini gece vakti Tom’un kasabına girivermiş. Tadı dilden dile dolaşan, öylesine güzel öylesine leziz, yiyene sağlık aşılayan etlerin sırrı neymiş? Tom’un eşi bütün gün dükkanın arkasında neler yapıyormuş? Geceleri gelen o garip sesler de neyin nesiymiş? Tom’un her soruya bir yanıtı varmış elbette ama mahalleli işittiklerine ikna olacak mı?

1

Yaklaşık iki yıl önce vejetaryen (neredeyse vegan) beslenmeye ve hayvanlar üzerinde deney yapan firmaların ürünlerini tüketmemek için daha fazla çaba harcamaya başladım. Sağlığıma dair pek çok uyarı aldım ve yanıtı ömrümde ilk kez normal değerlere yaklaşan tahlil sonuçlarımla verdim. Bu yola hiçbir canlının benim tercihlerim yüzümden zarar görmemesi için çıkmıştım ve sonuçlar böyle olmasaydı da yürümeye devam edecektim çünkü -daha önce başlamamış olmanın pişmanlığına karışsa da- duyduğum huzurun tadı başka bir şeyle takas edilir gibi değildi. Sonra bir gün İncik Tom’un Sırrı ilişti gözüme. Büyük bir sevinçle karıştırdım sayfalarını.

3

Fakat kitapçı arkadaşım, ilgileniyorsam bana bu kitaptan söz etmesi gerektiğini, ana babaların kitabı çocuklara okutmaya mesafeli olduklarını söyledi. Uzun yıllardır yetişkinlerin kitap tercih kriterlerine aşinayım. Kitaplara -her nedense- çocukların tercihlerinin biricik öznesi muamelesi yapılıyor ve dünyanın geri kalanıyla ilişki boşa düşürülüyor genellikle. Yani bu alışkın olduğum ama asla onaylamayacağım bir tepki. Kitaplar çocuklar için pek çok fikre yoldaşlık edebilir. Tam da bu nedenle, tek bir doğru, tek bir yaşam, tek bir deneyim olmadığını da işitmeliler. Kendi doğrularını bulmanın tek yolu da tanımaktan, okumaktan, sormaktan, konuşmaktan, ikna olmamaktan geçiyor bana kalırsa. İşte, İncik Tom’un Sırrı, bir başka deneyimin kapısını aralayan, heybeye yeni sorular dolduran o kitaplardan. Ah, o sürpriz son! Nasıl güzelsin, bir bilsen. Yaygın kabullerin biricik doğrular olmadığını fısıldayan kitapların sayısı artsın, çocuklar başka hayatları da tanısın.

2

Fulvia Degl’Innocenti’nin yazdığı İncik Tom’un Sırrı, Roberto Lauciello tarafından resimlenmiş. Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği kitabın yayıncısı Nesin Yayınevi.

Dünyanın En Lezzetli Etinin Peşinde: İncik Tom’un Sırrı” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s