Kendimi bildim bileli sağlık açısından bahtsız biriyim yazık ki, sürekli ağrı çekerim. Ama yine kendimi bildim bileli ağrılarla, hastalıklarla oyun oynamayı da severim. Baş ağrılarımda mini mini insanlar ellerinde dev matkaplar, silindirlerle falan çalışma yaparlar kafatasımda. Dayanılmaz mide ağrılarım başladığında içeceğim ilacı çok çok seven, karnı bir tek onunla doyan devin acıktığını düşünürüm. Ateşim çıktığında Eskimolar kovalarla buz taşıdılar eklemlerime geçen hafta. Dünyaya hayalin gözüyle bakmaktan vazgeçmiyorum yani. Ve Serüvenli Surat gibi, hayatı hayalle harmanlayan kitapları sevmekten.
Serüvenli Surat, adı üzerinde suratımızın öyküsü. Kimimizin aynadaki aksini sıyırıp geçtiği, kimimizin dakikalarca özenle ilgilendiği suratımızın. Öyküde, o her gün gördüğümüz burnun koku alamayınca nasıl paniğe kapıldığını, gözlerin endişeli bir çift olarak dayanışmalarını, ağzın burna derdini içine atmayı tembihlemesini göreceğiz. Etrafındaki herkesin bir eşi olmasından dolayı hayli üzgün olan ve her fırsatta yalnızlığından şikayet ederek komşularını bunaltan Burun Bey, bir sabah işlevlerini yerine getiremediğini fark ederek uyanır. Kulaklar, gözler, derken kaşlar neler yapabileceklerini sorarlar. Ağız Hanım’ın durumdan haberdar olması ise burnun hastalığını paylaşmaya başlaması ile olur, ne yazık ki. Sabah sabah bir keşmekeşin sürdüğü suratta herkes birbirine yardımcı olmak istemekte fakat kimsenin elinden bir şey gelmemektedir. Ama bacaklar ne güne durmakta? Haydi hastaneye! Ya eller? Dil Bey tatlarını pek sevmese de, gelsin ilaçlar! Dayanışma ve iyi yol arkadaşları ile üstesinden gelinmeyecek dert yoktur ne de olsa.
Serüvenli Surat, organları ve işlevlerini tanımak, aralarındaki ilişkiyi kavramak için hayli eğlenceli bir kaynak. Organlara bir de birbiriyle dayanışan, çekişen, tartışan varlıklarmışçasına bakmak, hastalık günlerini benzer diyaloglarla atmaya çalışmayı sağlayabilir. Dayanışmayı kendisini doğrudan ilgilendirmeyen bir konuyla ilgilenme üzerinden anlatma çocuk kitaplarında sık rastlanan bir durum değil, ne yazık ki. Dayanışma teması genellikle her iki tarafın da yardıma ihtiyaç duyduğu ve dayanışarak bir zorluğun üstesinden gelinip, herkesin kazandığı öykülerde yer alıyor. Oysa, Serüvenli Surat’ta kaşlar, bacaklar, eller kendilerini çok da etkilemeyen bir durum için seferber oldular ve yardıma ihtiyaç duyan arkadaşları için ellerinden geleni yapmak için uğraştılar. Kazandıkları sadece onun mutluluğuydu. Böyle çocuk kitaplarına ihtiyacımız var; karşılıksız yardımlaşmaya, dayanışmaya; kazanımın, kazanmanın ne olduğunu sorgulamaya. Mutsuzluğun paylaştıkça azalacağını bilmeye. Dayanışma inceliğimizdir, unutmamaya.
Serüvenli Surat Nahid Mahdavi Asl tarafından yazılıp, Alireza Goldoozian tarafından resimlenmiş. Cihan Gerçek tarafından çevrilen kitap, Evrensel Çocuk Kitaplığı tarafından yayınlanıyor.