Yazı kategorisi: Okul Dönemi - 7+

Çünkü Bu Bir Masal: Dere Tepe Ters

Savaştan dönen bir kral, entrikacı bir kraliçe, babasını çok seven bir prenses, ihanetçi bir başvekil, prensese aşık fakir bir genç, sesine kulak kabartılan bir kuş… Sayfaları çevirdikçe karşılaşacaklarımız bunlar. Öyleyse, Dere Tepe Ters aşina olduğumuz bir masal mıdır? Elbette, evet. Saraya küsmüş bir orman, dalları köklerine kökleri dallarına karışmış ağaçlar, yukarı tırmandıkça dibe ilerlenen bir yolculuk… Dere Tepe Ters aşina olduğumuz bir masal mıdır? Sanırım, hayır.

Kral Clodoveo savaştan dönen ordusunun başında sarayına, Kökkafes şehrine dönmek için ilerliyor. Ama bildiğiniz gibi bir yolculuk değil bu. Geçmeye çalıştıkları orman gündüzleri bile karanlık. Ağaçlar, ağaçlar, ağaçlar… Tek görebildikleri bu. Ara sıra yaver ara sıra kral şehri gördüğünü iddia ediyor, diğeri onun yanıldığını söylüyor. Dallar sandıkları köklere dönüyor. Bu sırada bir kuş öte öte tepelerinde geziyor: “Koğak… Koğak…” Çaresizlik ve merakla ilerliyor ordu kuşun peşin sıra, mümkün olduğunca elbette. Prenses Verbena babasının dönüşünü bekliyor özlemle. Kraliçe Ferdibunda Başvekil Curvaldo’yla sarayı yönetmenin derdinde. Onların da payında var kuşun sesini dinlemek. “Koğak…Koğak…” Ya Prenses ve ona tutkun Mirtillo ? Tabi onların da. Her geçen dakika sıklaşan, altı üstü birbirine karışan, ilerledikçe geriye dönülen bu ormana adım atan herkesin yol göstericisi oluyor kuşun sesi. Herkes bu sese sarılıyor labirentin çıkışını buabilmek için: “Koğak… Koğak…” Ömrünü başkalarını labirentlere itmeye adayanlar çıkışı bulamıyor elbette, iyiler hatalarından ders alıp mutlu oluyor. Bu bir masal çünkü. Ne mutlu ki öyle, iyiler hiç değilse masallarda gülümsüyor.

Italio Calvino, hem yetişkinlere hem çocuklara hayal gücünün doruğuna tırmanma şansı veren yazarlardan. Kurgusuyla, diliyle okuru içine hapseden satırlar yazmış büyük bir edebiyatçı. 2. Dünya Savaşı sırasında direniş hareketine katılmış, halkının yiğit evlatlarından. Aklı bunca özgür, sınırsızca hayal kuran, kötülüğü yere çalan bir insandan başka türlüsünü beklenemezdi zaten. Ben onu ilk kez Bir Kış Günü Eğer Bir Yolcu ile tanıdım, kitabın adına vurulmuştum, yanılmadım. Bazı kitap adlarında hikayeler saklıdır, siz yazarsınız. Kitabevine gittiğimde gözlerim adında hikaye gizli kitaplar arar, oracıkta kendi hikayemi yazarım o adın ardına, eşsiz bir keyiftir. Bir de sevdiğim kitapların yazıldığı dildeki adını öğrenmeye çalışırım; birebir çeviri değilse eğer, o addan daha çok mu etkilenirim diye bakarım. Dere Tepe Ters için de yaptım aynı şeyi : La foresta- radice-labirinto. Orman- kök- labirent! Yine yazar kalemi kazandı. Dalları aşmaya çabalarken köklere takıldığını fark edenlerin hikayesi bu. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim : Hayal gücünüzü yolculuğa çıkarın, nefes alın. Calvino, yolculuklarınızın en değerli eşlikçilerinden biri olacaktır, tanımazsanız eksik kalınacaklar.

Dere Tepe Ters’i Nicoletta Ceccoli resimlemiş. Geç tanıdığım, acilen tekipçisi olacağım bir çizerle tanışmış oldum. Masal içinde masal sanki çizimleri. En az kitap kadar sarıp sarmaladı beni. Büyüleci çizimler olmuş. Vaktiniz olur, kalemin boyanın gücünün sizi savurmasına izin verirseniz, işlerini http://www.nicolettaceccoli.com/ adresinde bulabilirsiniz.

Dere Tepe Ters Italio Calvino tarafından yazılıp Nicoletta Ceccoli tarafından resimlenmiş. Filiz Özdem’in çevirdiği kitap, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanıyor.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s