Yazı kategorisi: Genel, Okul Dönemi - 7+, Okul Dönemi - 9+, Okul Dönemi 13+

Bilim ve Sanat Temalı Kitap Önerileri

Bugün 7-12 yaş arasındaki okurlar için bilim ve sanat kitap temalı kitaplardan oluşan bir derleme hazırladım. İlk sıralarda 7 yaş ve üzerindeki okurlar için sanat temalı öyküler yer alıyor. Listenin sonuna doğru içeriği yaş grubuna göre zenginleşen bilim kitaplarına geçiş yapıyoruz.

Her bir kitabı kısaca tanıtacağım, ilginizi çeken kitaplar hakkında daha çok okumak ya da görsellerine göz atmak isterseniz ilgili bağlantıya tıklamanız yeterli olacak. Haydi başlayalım!

Müze

İlk kitabımız Müze. Kafası yana eğilmiş, gözleri hafif kısık, büyük sözler etmeyi pek seven müzdeki insan imgesi var ya, hah işte ona, sanatla kurduğumuz aksak ilişkiye nanik yapan ve “Müze, benim içimde yaşıyor.” diyen bir kitap elimizdeki. Merakla girdiği kapıdan dans etme istediğiyle başı fıldır fıldır dönerek, hüzünlenerek ve düşünerek, acıkarak ve gülerek, korkup şaşırarak yani her hücresiyle yaşayarak çıkan bir kızın sanatı, duyguları ve kendi hikayesini keşfetme öyküsü. İnsanca olan her duygudan arındırılmış bir sanat ilişkisinin tutkunlarının değil, “Ne zaman bir sanat eseri görsem, bir hoş oluyor içim” diyenlerin kitabı Müze, okurunu hisleri ve fikirlerini Van Gogh, Rodin, Picasso, Munch, Degas’la bezeli koridorlarda keşfe çağırıyor. Susan Verde tarafından yazılan Müze, Peter H. Reynolds tarafından resimlenmiş. Müren Beykan’ın çevirisi ile Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanıyor.

Müze hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2019/05/17/muze/

Vincent ve Camille

Tablolardan fırlamış gibi görünen bir evde, tüm renkleri seven bir oğlan yaşıyor. Çok sevdiği insanlar var Camille’in. Görmek istediği, merak ettiği şeyler. Hiç hoşlanmayıp uzaklaşmak istedikleri de elbette. Sizin, benim gibi biri yani. Onu bizlerden ayıransa renklerle kurduğu ilişki ve “gökkuşağının bütün renklerinde resimler yapan” Vincent Van Gogh’un konuğu olması. Camille, ressamın onu yardıma çağırdığını biliyor ama hangi konuda yardım etmesi gerektiğinden habersiz. Bay Vincent çalışırken sessizce oturması gerektiğini de biliyor ama renkler hakkındaki sorular aklını kurculayıp duruyor. Van Gogh’un hayatından bir döneme tanıklık eden Vincent ve Camille, ressamın 1888’de Fransa’da yaptığı Camille Roulin portresinin hikayesine odaklanıyor, yeşil ceketi, mavi şapkası ve masmavi gözleri ile tablodan sıyrılan Camille’i tarlalarda koşturuyor. Vincent ve Camille, René Van Blerk tarafından yazılıp, Wouter Tulp tarafından resimlenmiş; Lale Çalışkan Şimşek’in çevirdiği kitap Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Vincent ve Camille hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2018/03/30/vincent-ve-camille/

5 Çocuk 5 İstanbul

Sırada her sayfasında tarihle sanatın buluştuğu bir kitap var: 5 Çocuk 5 İstanbul. Görenin bir daha görmek için yanıp tutuştuğu, tüm hoyrat betonlaşma hamlelerine rağmen görkemiyle ayakta kalan; kültürler, imparatorluklar, hikâyeler, insanlar biriktirmiş İstanbul’un tarihini 5 çocuktan dinleyeceğiz: Turuncu Saçlı Mert, Kırmızı Fesli Hamdi, Mor Aynalı Helen, Mavi Para Keseli Milya ve Kemik Tokalı Kız. Gökdelenleri, köprüleri, dar zamanları ile günümüz İstanbul’undan Mert, öykünün ilk kahramanı. Anneannesinin çatı katında kırmızı bir fes buluyor Mert ve okuru İstanbul’un farklı dönemlerinden 5 çocuğun anılarına konuk ediyor bilmeden… 5 Çocuk 5 İstanbul, kent tarihini mirasıyla, sürekliliğiyle kavramaya yardımcı olacak; kentte yaşam tarih boyunca nasıldı, insanlar nasıl giyinir, nelerle vakit geçirirdi, çocuklar nelerden keyif alırdı sorularına keyifli yanıtlar bulunabilecek kaynak. Betül Sayın tarafından yazılıp resimlenmiş olan kitabın yayıncısı Günışığı.

5 Çocuk 5 İstanbul hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2017/01/10/5-cocuk-5-istanbul/

Tablodaki Prenses

Bu kitabın gizem dolu yolculuğu postacının kapıyı çaldığı anda başladı. Zarf Özgür’e gelmişti, gittiği her ülkeden kızına mektuplar göndererek ona dünyayı gezdiren babasından. Üstelik  zarftan çıkan kartpostalda yer alan resmin hikâyesinden söz etmeyi de ihmal etmemişti babası: Ressamı Velasquez’di, resmin ortasındaki küçük kız ise İspanya prensesi Margarita- Teresa. Özgür resme baktıkça yeni bir detayı keşfetti, keşfettikçe soruları arttı durdu. Margarita’nın elbisenin sırrı neydi? İnsanları tanımlarken kullandığımız yaftalar onları incitiyor olabilir mi? Baktıkça sordu Özgür, sordukça daha da dikkatle baktı. Derken bütün soruların cevabını birlikte bulacağı yol arkadaşı çıkageldi aniden:  Azteklerin sanat tanrısı Hoşipili! Tablodaki Prenses;  Gizemli Mona Lisa, Konuşan Ayçiçekleri, Esrarengiz Resim, Dünyanın En İlginç Yüzleri’nin de içinde yer aldığı “Resmin Baş Yapıtlarına Yolculuk” serisinden. Serideki hikâyeler, bir çocuğun  ünlü bir tabloyla karşılaşması ve ona dair merak duyması ile başlıyor, bu merak her hikâyede farklı bir yardımcıyla çıkagelen Hoşipili ile çıkılan yolculukla birlikte artıyor. Yolculuğun son durağında tablonun hikâyesini, hem yapıldığı dönemin koşulları hem de temel resim bilgisi ile harmanlayıp anlatıyor Hoşipili. Tablodaki Prenses Tevfik Taş tarafından yazılıp Sahar Bardaie tarafından resimleniyor ve Evrensel Çocuk Kitaplığı tarafından yayımlanıyor.

Tablodaki Prenses hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2017/10/25/tablodaki-prenses/

Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri

Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri doğayı tahrip eden sorunlara karşı her an etrafımızda bulunan malzemelerle yaratıcı çözümler üreten STEAMsever ikizler Sidney ile Simon’un maceraları. Kalemleri, çizimleri, gördüklerini not ettiği Merak Günlüğü ile Sidney ve her önemli anı belgelediği videoları, elinden düşürmediği tableti ve türlü uygulamaları ile Simon. Plastik şişelerden denizkaplumbağlarına, damlatan musluklardan resim tarihine dek her konuya ilgiyle baktıklarından günlerinin koşturma ile geçmesi kaçınılmaz oluyor. Serinin ilk kitabı Çiçek Kurtarma Operasyonu, sıkışan mutfak penceresi nedeniyle festivale katılmayı planladıkları çiçeklerini sulayamayan ikilinin yaşadığı bir hayal kırıklığı ile başlıyor. Ama yaratıcılığın olduğu yerde çaresizliğe yer kalmayacağından derhal işe koyuluyorlar. Bu çiçek festivale katılacaksa onu sulamanın bir yolu bulunmalı. Peki, sorunu tespit etmeden çözüme kavuşmak olası mı? Devam kitabı Çöp Dedektifleri ise, ikizlerin okyanustaki plastik atıkları yediği için hastalanan denizkaplumbağası Çimen’i akvaryumdaki ziyaretleri ile açılıyor. Sorunu tespit edip gözlem yapmaya koyulunca anlıyorlar bir plastik atık çemberi içinde yaşadıklarını ve yüzleşiyorlar Çimen’in hasta oluşundaki paylarıyla. Seri okurunu ister evde bir başına, ister okulda arkadaşlarla problemi tespit etmek; gözlem yapmak, bağlantıları algılayabilmek, benzer problemlerin daha önce nasıl çözüldüğünü öğrenmek, ondan ilham almak ve keşfetmek için onu aşmak, üretebilemek için yüreklendiriyor. Üstelik bunu okurunu yormadan, ona parmak sallamadan içinden neşeli şarkılar, videolar, heykeller, festivaller geçen maceralarla yapıyor. Sidney& Simon Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri, Paul A. Reynolds tarafından yazılıp Peter H. Reynolds tarafından resimlenmiş. Gülüzar Yıldırım’ın çevirdiği seri Uyurgezer Kitap tarafından yayımlanıyor.

Çiçek Kurtarma Operasyonu ve Çöp Dedektifleri hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2021/02/03/dunya-icin-duskur-cicek-kurtarma-operasyonu-ve-cop-dedektifleri/

Yaşamın Çeşitliliği

Çarşamba günleri Luiz, kuzeni Kuentin’e gider, bunu herkes bilir. Ama o çarşamba Luiz kötü bir haber aldı ve ardından kafasına bir sürü soru doluştu. İşte o soruların yanıtını aramak üzere çıktıkları yol, rutinlerinin biraz dışındaydı. Yaşamın Çeşitliliği hikâyesini tersten kuran bir kitap çünkü Luiz ve Kuentin, hayata dair zor sorularını balıkları Balon’u yitirdikten sonra sormaya başlıyor. Sonunda sorularına en doğru yanıtları için Doğal Tarih Müzesi’nin Evrim Bölümü’ne gidiyor ve müzenin biyoloğu Prof. Notil ile sohbet etme imkânı buluyorlar. Profesör, her iyi öğretici gibi, soruyu yeni sorularla çoğalttığından, “Canlı nedir?” ile çıkılan yol hücreden akyuvarlara, omurgadan üreme hatalarına doğru uzuyor. Kitap varlığımıza dair her konuyu ilişkileri açığa çıkarmak üzerinden inceliyor. Üstelik bunu okuruyla temasını hiç yitirmeden yapıyor; mambrandan, levürden söz ederken bu görkemli hikâyenin nasıl kolayca kavranabileceğini fısıldayıp evde yapılabilecek deneylere davet ediyor onu. Evrimi okurundan soru alan ve ona soru soran bir akışla anlatıyor, hâliyle ilginç sorular birbirini kovalıyor: Farelere benzeyen küçük memeliler atamızsa biz nasıl insan olduk? Kuyruğumuz nereye kayboldu? Dinozorlar gitti ama nasıl oluyor da tavşanlar hâlâ bizimle? Kurtlar zavallı kuzuları yiyecekse evrim adil diyebilir miyiz?

Yaşamın Çeşitliliği hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2022/02/24/kuyrugunu-muzede-dusurenler-yasamin-cesitliligi/

Yaşamın Çeşitliliği‘nden, Bilim ve Gelecek‘te bir başka harika kitapla, biyoçeşitlilik, agroekoloji, inorganik gibi kavramları açıklarken dahi akıcı ritmi kaybetmeyen, Toronto’dan Patagonya’ya ışınladığı okuruna elindeki poşete, sokaktaki dolmuşa, köşedeki siteye daha yakından bakmayı öğütleyen Çorbadaki Ekoloji ile birlikte bahsetmiştim. Ona da göz atmak isterseniz: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2021/11/01/tavsani-kovalayan-havuc-kasede-bir-bulut-yasamin-cesitliligi-ve-corbadaki-ekoloji/

Benim Müzem ve Müzede Canavar Yokmuş

Sırada seçki içinde seçki var. 🙂 Listenin başında da yer verdiğim Müze’nin de yer aldığı çocuk kitaplarında müzeler temalı seçkide yer alan diğer kitaplar Benim Müzem ve Müzede Canavar Yokmuş Meraklı Çocuklar İçin Sanata Yolculuk.

Benim Müzem, “Herkes müzeleri çok seveceğimi söylüyor.” diyerek yola koyulan minik bir kızın hikâyesi. Okuruna müzenin anlamını açıklamakla başlıyor gezisine. Ardından bir bir adımlıyor farklı temalardaki müzeleri. Tarihi Eserler Müzesi’nde çanakların izini sürüyor, Doğa Tarihi Müzesi’nde gördükleriyle bir göklere yükselip kanat çırpıyor bir okyanusun derinlerini seyre dalıyor; her salonda cebine yeni bir bilgi ekliyor, gülümsemesi büyüyor. Müzeleri sadece sanat eserlerinin sergilendiği büyük binalar olarak algılayabilecek yaşıtlarını botanik ve uzay müzelerinde gezdirerek öğrendiklerini onlarla paylaşmayı ihmal etmiyor. Benim Müzem’in görsel düzenlemesi kolaj olarak tasarlanmış. Kimi zaman okul öncesi dönemdeki bir çocuğun çizimleriyle uyuşur figürler ve günlük nesneler kullanılmış kimi zaman ise hayvanlar ya da sanat eserlerine ait fotoğraflar. Tasarımın her detayda değişen ritmi okurun ilgisini kitap boyunca canlı tutmaya imkan tanıyor. Emma Levis tarafından yazılıp resimlenen Benim Müzem, Oğuzhan Aydın tarafından çevilmiş ve Redhouse Kidz Yayınları tarafından yayımlanıyor. Çocuklara modern sanatı anlatmak üzere kaleme alınan Müzede Canavar Yokmuş Meraklı Çocuklar İçin Sanata Yolculuk’un kahramanı, hayal gücü sınırsız, on yaşında bir kız çocuğu, adı Leyla. Kitap sanata ve müzelere dair sorulara, resimler, heykeller, fotoğraflar, videolar arasında gezinirken yanıt arıyor. Gezi tamamlandığında okurun heybesine, kendini ifade etmede sanatın rolünden küratörün görevlerine, yerleştirme sanatında kullanılan malzemelerden fotoğrafın ışıkla ilişkisine dek farklı bilgiler ekleniyor. Kitabın sonunda bir de modern ve çağdaş sanat çalışmalarını sergileyen müzelerin listesi yer alıyor. Müzede Canavar Yokmuş Meraklı Çocuklar İçin Sanata Yolculuk, Hüsne Rhea Çiğdem tarafından yazılıp Onur Gülfidan tarafından resimlenmiş ve Çınar Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Benim Müzem ve Müzede Canavar Yokmuş Meraklı Çocuklar İçin Sanata Yolculukhakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2021/04/30/kesfetmenin-coskusu-cocuk-kitaplarinda-muzeler/

Peki Nasıl?

Çocukken dünyaya karşı çok meraklıyız. Her an yeni bir şeyle karşılaşıp, yeni bir bilgiyi ekliyoruz zihnimize ve hayat temelde iki sorunun etrafında şekillenmeye başlıyor. Gökyüzü mavi, kaşlarımız var, dinozorların isimleri upuzun: Neden? Saçımız uzar, balıklar su altında nefes alır ya da taş suda kayar: Nasıl? İşte günün birinde, farklı ülkelerden çocuklar, zihinlerindeki bu soruları kağıda dökmüş ve Newsday isimli gazetenin How Come? köşesine yollamış. Bu köşeye gönderilen mektuplara verilen yanıtlardan oluşan ilk Peki Nasıl? kitabı ise 1993’te Birleşik Devletler’de basılmış, o günden beri farklı ülkelerde, yeni bilimsel gelişmeler ışığında güncellenerek, yayımlanmaya devam ediyor. Peki Nasıl?’da yanıtlanan sorular gördüğümüz, düşündüğümüz, hissettiğimiz her alana temas ediyor. Bu temasta banyoda şarkı söylerken sesimizin nasıl değiştiği, kilo verdiğimizde yağların nereye gittiği, elektrik tellerine oturan kuşların nasıl çarpılmadığı, yıldızların nasıl göz kırptığı gibi eğlenceli sorular da var, görünmediği hâlde maddeyi oluşturabilen atomların sırrı ya da ormandaki maymunların neden insana dönüşmediği gibi tükenmeyen ‘varoluşsal sancılar’ içerenler de. Ancak Peki Nasıl? sadece bir soru-yanıt derlemesi değil; insanlık ve bilim tarihine dair temel bir birikim de sunuyor. Kathy Wollard’ın yazdığı Peki Nasıl? Her Çocuğun Sorabileceği Bilimsel Sorulara Açıklamalar, Debra Solomon tarafından resimlenmiş. Çeviris Serpil Aras’a ait kitap Dinozor Çocuk tarafından yayımlanıyor.

Peki Nasıl? hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2021/10/27/baktigimiz-her-yerde-sorular-var-peki-nasil/

Einstein’in Beynini Yemek: İyi, Kötü ve Sözdebilim

Safsata ve kötü bilim haberleri dört bir yanımızı kuşatmışken ilk gençlik dönemi için kötü bilim ya da yanlış biçimde aktarılan iyi bilimi ayırt etme yollarını ele alan Einstein’ın Beynini Yemek: İyi, Kötü ve Sözdebilim‘den söz etmenin tam vakti. Diane Swanson işe en sık rastlanan haberlerden örneklerle; bilimin yiyip içtiklerimizden güneş gözlüğümüze, yara bandımızdan internet hızımıza değin hayatımızın her anında olduğunu anlatmakla başlıyor. Kötü bilimi ayırt etmenin ön koşulunun bilim üzerine düşünmekten geçtiğine, onu buluşlar tarihi olarak algılamayı aşmak gerektiğine değiniyor. Einstein’ın Beynini Yemek, araştırmacının eğitimi, çalışma koşulları, örneklemin topluluğu temsil niteliği, kontrol grubu kullanımı gibi çalışma sürecine dair başlıklar ile araştırmanın kim tarafından finanse edildiği, sponsorluk ilişkilerinin sonuca ne derece etki ettiği, sonuçların belli bir yoruma varmak amacıyla kötüye kullanılması, verilerin tam ve tarafsız nitelikte olması gibi hayli kritik ama sıkça gölgede kalan sorgulama adımlarını tarih notları, kaykay satışları ya da kot pantolonlara dair araştırmalar üzerinden detaylandırıyor. Einstein’ın Beynini Yemek, genç okuruna bilimden taraf olmak, doğruda durmak için her daim temkinli, ilgili, bilgili ve eleştirel olmak gerektiğini her biri yeni sorulara işaret eden listeler ve illüstrasyonlarla anlatırken, yalnızca bir araştırmayı sorgulamayı ya da medya metinlerini eleştirebilmeyi değil kendi argümanlarını üretebilmeyi ve sözdebilim karşısında atağa geçerek tutarsız iddiaları çürütebilmeyi de öğretiyor. Einstein’ın Beynini Yemek, Diane Swanson tarafından yazılıp Francis Blake tarafından resimlenmiş. Çevirmeni Şiirsel Taş ve kitap Çınar Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Einstein’ın Beynini Yemek: İyi, Kötü ve Sözdebilim hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2021/07/01/safsataya-karsi-suphe-tesadufe-karsi-akil-einsteinin-beynini-yemek/

Çocuklar için Dünya Tarihi

Çocuklar İçin Dünya Tarihi ezbere neden-sonuçları bir kenara bırakıp farklı bir tarih yolculuğuna çıkarıyor okurunu. Taş baltalardan Galilei’ye, , İlk Haçlı Seferleri’nden Shakespeare’e, Tac Mahal’den Çar Deli Petro’ya, buhar makinesinden Hiroşima’ya ve nihayet bugüne ve yarına. Ekonomiyi, coğrafyayı, sınıfları, dini istenilen yerden ayrılabilecek başlıklar değil; birbirini inşa eden olgular olarak kavramamıza yardımcı olacak bir yolculuk bu. Lavları püsküren bir volkanla başlıyor yolculuğumuz ardından ilk insanlar, ilk aletler, çağlar karşılıyor okuru. Ön Asya, Sümerler, Filistin’de neler oluyor? Apollon’u tanıyoruz, demokrasiyi ve okulu öğrenip, efsaneler dinliyoruz. Bir yandan Avrupa’yı kırıp geçiren vebanın yayılışını diğer yandan insanlık tarihinin en önemli eserlerinin kaleme alınış öyküsünü. Otuz Yıl Savaşları ve keşifler oluyor sonraki durakta: Dünya çalkalanıyor. Sonrası tarih kitaplarında görmeye pek alışık olmadığımız gerçekler köle ticareti, dillerinde “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganıyla isyan eden halklar, yayılan devrimler. Tarihin çarkını bambaşka bir yöne çeviren buhar makinesinin icadı ve peşi sıra gelen ekonomik değişimler. İç savaşlar, oy hakkının peşindeki kadınlar, sömürgecilik altında ezilen insanlar. Dünya Savaşları, tırmanan faşizm, büyüyen karanlık; Hiroşima’ya atılan bomba, Mao, Caz ve Rock’n Roll, Küba ve Yugoslavya… Üstelik bunlar yalnızca benim gözüme çarpan başlıklardan birkaçıydı.

Çocuklar İçin Dünya Tarihi uzun ve derin bir yolculuğa çağırıyor okurunu, tarih kitaplarının yaptığından çok farklı bir şey yaparak hem de. Evet, ateşi bulan da toplama kampları da kuran da insandı. Kardeşlik diye haykıran da köle ticareti yapan da. Peki bu insanları birbirinden ayıran neydi; diğerini bu kadar karanlık kılan? İşte, bunu sorgulama imkânı tanıyor kitap okuruna, tarihin öylece kendiliğinden yazılan bir şey olmadığını anlatarak; iktisatla bağını kurarak. Ve pek çok tarih kitabının yaptığını yapıp, her birimiz İkinci Dünya Savaşı’ndan sonrasını gayet net hatırlıyoruz gibi davranmıyor. Asıl hikâyenin tam da oradan sonra başladığından söz ediyor. Bilgisayar teknolojileri, Sovyetlerin çözülüşü, sinema endüstrisi… Ve tüm bunların ardından daha insanca bir dünyayı kurmanın yollarını tartışıyor okuruyla. Çizimler her dönemin yapılarını, giysilerini, alışkanlarını içeren ayrıntılarla dolu. Çizgi roman tarzına, konuşma balonlarına da sıkça yer verilmiş. Hiyeroglif ya da Yunan Alfabesi harfleriyle, sömürgecilik haritalarıyla, antlaşma metinleriyle de karşılaşıyorsunuz; Romeo ve Juliet’den diyaloglar ve Galilei’nin savunmasından parçalarla da. Binbir Gece Masalları, İlahi Komedya, Mona Lisa gibi eserler hakkında kısa değiniler… Martin Luter, Yusuf, Marx, Kubilay Han, Jeanne D’arc, Copernicus, Lenin, Anne Frank,… Çatalhöyük, Kudüs, Doğu Hindistan, Paris… Ateş, kanun, şehir, inanç, sefer, keşif, şirket, buhar, aşı, isyan, savaş… Başka ve gerçek bir tarih okuması yani; hem de sayfaların kenarında kavramları, çağların özelliklerini, gelişmelerin geçmişten aldıkları devri hatırlatan sevimli bir baykuş eşliğinde.

Çocuklar İçin Dünya Tarihi Christer Öhman tarafından yazılıp, Jens Ahlbom ve Andres Nyberg tarafından resimlenmiş. Ayrıntı Yayınları Dinozor Çocuk tarafından yayımlanan kitap, Ali Arda tarafından çevrilmiş.

Çocuklar İçin Dünya Tarihi hakkında daha uzun bir yazı okumak, çizimlerine göz atmak isterseniz bağlantıya tıklamanız yeterli: https://bukitabicoksevdim.com/2016/12/22/cocuklar-icin-dunya-tarihi/

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s